Parlamentoların özentileri

Dünya parlamentoları bunları oluşturan profesyonel politikacıların sayesinde, akademiye, hattâ doğruca tarih kurumuna dönüşmek özentisi içindeler. Yüzde 99'u kulaktan dolma veya gazete bilgisiyle, 1915 Ermeni tehcîri olayına merak sardılar. Tarihçilerden iyi biliriz diyorlar. Konu moda hâlini geçerek, züppelik derecesine vardı. Bir çeşit komediye benzemeye başladı ki, trajediye dönüşebilir. Geçen yıllarda bir defa daha Temsilciler Meclisinin mahut komisyonu 1915 Mukaatelesi'ni (mukaatele=karşılıklı biribirini öldürme), Ermenilere soykırım kabûl etmişti. Ancak genel kurula getirilmedi, kadük oldu. Bu defa Temsilciler Meclisi (yani ABD millet meclisi) Başkanı Nancy Pelosi Hanım, genel kurula indirip çıkarmak kararındadır. Geçen hafta Türkler Ermenilere soykırım yaptı iddiasına olumlu (EVET) oyu veren 27 milletvekilinin ancak 19'u Demokrat Parti'den, yani muhalefetten, 8'i Cumhuriyetçi Parti'den, yani Başkan Bush'un partisindendir. Demek dünyanın 1. adamı koltuğunda oturan başkana ve hükûmetine kulak asılmadı. Kendi partisinden 8 milletvekili başkana karşı çıktı. Ama çok daha ilgi çekici olan şudur: Dünya politikasına yön vermek iddiasındaki Dış İlişkiler Komisyonunu oluşturan 50 milletvekilinin 8'i -çok ilgi çekiyor- Yahudi'dir. Zaten komisyon başkanı Tom Lantos, Yahudi'dir. Bu 8 Yahudi parlamenterden 7'si (Başkan dahil) EVET dedi. Yani bundan önceki yılların aksine aleyhimize oy kullandı, çoğu da Cumhuriyetçi idi. Nancy Hanımın "Türkofobi"si değil, Musevilerin Hamas'la ilgilenmemizi unutmamaları oylamanın sonucunu belirledi. Birleşik Amerika'da başkanın iradesinin, Musevileri aşamadığı bir olay gerçekleşti. Ermeni Patriki'nin oturumdan önce komisyon milletvekillerinin olumlu oy kullanmaları için dua edip kutsaması ilgi çekti. Acaba Amerika'da Müslümanlara karşı Haçlı rûhu mu oluşuyor? Yoksa Amerika, laiklikten vazgeçip Hristiyan şeriat demokrasisi mi olmak istiyor? Anlaşılamadı. Bu çeşit parlamento kararlarının müeyyidesi (yaptırım gücü) yoktur. Ermeniler, her yıl tekrarlanan bu pis senaryo ile bizden bir şeyler koparmak istiyorlar. Buna inanan nesiller yetiştirdiler. Ama biz de aynı yüzyılda büyük Türk kültür merkezi Revân şehrimizin ve bulunduğu yörenin Türk olduğunu, ancak bir avuç Ermeni yaşadığını hatırlayıveririz. Dünya sulhu bozuluverir...