Bakû-Ceyhan boru hattının Türkiye bölümü geçtiğimiz hafta 5 Ağustosta bombalandı. PKK taşeronluğunda bir eylem diye değerlendirdik. Onarımı yapılıncaya kadar birkaç gün bile bekleyemeyen petrol akıtan batı şirketleri (ABD, İngiltere vs.), Rusya'dan Avrupa'ya giden boru hattını kullanmak için Moskova'ya başvurdular. Rusya'nın ne kadar keyiflendiğini tahayyül edebilirsiniz. Zira Orta Doğu petrolünü kendi topraklarından geçirip Avrupa'ya ulaştırarak çok kazanıyor. Buna bir de doğal gaz satışını ekleyiniz. Dünyanın en geniş topraklarına sahip Rusya Federasyonu, bütün refahını enerji hatlarına ve satışına bağlamış görünüyor. Rusya'yı bugün gerçekte Gazsprom şirketi yönlendiriyor. Gazsprom, Avrupa'ya yakıtı en sağlıklı şekilde ulaştırıp dağıtacağı iddiasındadır. Gürcistan'a gelince, doğal zenginlikleri yoktur. Turizmini düzenleyememiştir. Topraklarından boru hattı ve demir yolu geçirerek kâr etmek istiyor. Türkiye ile ticaret hacmi 1 milyar dolara ulaştı. Bizden bal alıyor, bir kısmını kâr koyup Ermenistan'a satıyor. Ermenistan'ı aç bırakmak bizim hayalimizden geçmez. Türkiye üstelik, Azerbaycan ve Gürcistan silahlı kuvvetlerini eğitiyor. (Rusya silah verdiğimizi de ileri sürüyor). Ancak bu iki devletin askerî gücü, savunmaya mütealliktir ve Rusya karşısında lâşey kabîlindendir. Rusya'nın Azerbaycan'ı boşaltırken Bakû'da yaptığı katliam unutulmamıştır. Şimdi aynını -din ve mezhep birliğine rağmen- Gürcistan'a karşı da Gori'de uyguladığı haber veriliyor. Stalin'i doğurup yetiştirerek Rusya'nın başına musallat ettiği için Gori'den öç mü alıyor dersiniz? Diğer taraftan Rusya, Amerika'nın İran'a karşı tereddütlerini değerlendirmiştir. İran, Ermenistan'ı desteklemekte ve beslemektedir. Amerika buna ses çıkarmıyor. Türkiye de öyle ama, Amerika üstelik bizim Ermenistan'a yol açmamızı istiyor. Halbuki Âzerî Türklerinin çoğunluğu Azerbaycan Cumhuriyeti'nde değil, İran'da yaşıyor. Amerika ve Rusya gibi iki dev askerî güç, böylesine karmaşık hattâ karmakarışık bir coğrafyada enerji paylaşımı mücadelesi içindeler...