Bir kaç gün önce, PKK'nın, Amerika'ya rağmen Türkiye'yi tehdit edebileceğinin sanılmadığını yazdım. Acaba İsrail'in de Kürtler'e işaret vermesi ihtimali var mı? Böyle bir şey yaptı mı? Zira Kürt hareketi ile birinci derecede ilgilendiğini ve Kürtler'le ilişki kurduğunu biliyoruz. Başbakan Erdoğan'ın İsrail'i, hassaten Şaron'u azarlaması beni endişelendirmişti, fakat yazmadım. Çünkü Şaron tipinde bir adamın, Erdoğan'ın söylediklerini dostça uyarı şeklinde değerlendirebilmesi zordu. Ama ben, İsrail'in Kürtler'le ilişkisine kızan Başbakanımızın Şaron'a çıkıştığını sanıyorum. Devletler dengesi halkımızı ilgilendirmiyor. Amerika gibi bir devletin sergilediği işkence sahneleri, bütün dünyada olduğu gibi, bizde de Amerika aleyhdarlığını körükledi. Dünyada Şaron politikasına aferin iyi yapıyorsun diyen de yoktur. İsrailliler'in en az yarısı keza bu politikayı beğenmiyor. Türk halkında, Filistinliler'e acıma duygusu artmıştır. Eğer bir İsrail-PKK ilişkisi şüphesi yaygın hâle gelirse, taraflar zarar görecektir. Antisemitizm denen iğrenç ırkçılık hastalığının yeniden insanlığa bulaşması, büyük endişemizdir. İsrail'in ille Irak'ı parça parça etmek siyaseti, Saddam'ın Birinci Körfez Savaşı'ndan önce Yahudiler'i nükleer silâhlarla tehdidinden kaynaklanıyor. Ama İlk Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'ta böyle bir çalışma yapılmadığı şimdi ortaya çıktı. İsrail, bölgede hangi devlet böyle bir çalışmanın içine girerse, peşine düşecek ve Amerika'yı yanına alacaktır. Yalnız Pakistan, bu politikanın dışındadır. Bir İsrail-Kürt işbirliği, hele İsrail-terör örgütleri ittifakı, İsrail'in Kürtler'i Araplar'dan sonra, İran'a, hele Türkiye'ye karşı kullanmak istemesi, Amerika'nın da, Türkiye'nin de başını belâya sokacak akılsız bir projedir. Akıl ve mantık adamı şöhreti yapan Musevîler'in böylesine sapık işlere girişmiyeceklerini sanıyoruz. Şimdilik bu kadar yazıyoruz.