Putin geliyor

Başkan Putin'in gelmesine artık günler değil, saatler kaldı. Sovyetler Birliği dönemindeki 32 yıl öncesi bir ziyaretten sonra Putin'in resmi ziyareti, devlet başkanı düzeyinde ikincidir. Tarih boyunca başka hiçbir Rusya Çar'ı veya başkanı ülkemize resmen veya gayri resmi ziyarette bulunmadı. Bir protokol ve nezaket ziyaretinin ötesinde, gerek iki devlet, gerek bölge, hatta dünya coğrafyası için önemli konular konuşulacaktır. Putin, Fransa cumhurbaşkanı ve Almanya şansölyesini Moskova'da kabul etmesinin akabinde Ankara'ya geliyor. Acaba Ankara'ya, Avrupa Birliği'nde baş çeken devletlerle görüyorsunuz aram ne kadar iyi, siz de Avrupa devletisiniz, Birleşik Amerika'yı bizlerden fazla desteklemeyin, bizim tarafa eğilin mesajını mı vermek istiyor? Bu tahminimiz mübalağalı görülse bile, Sayın Putin'in gerek Kafkasya, gerek Irak politikaları konusunda, Birleşik Amerika'dan şekva edeceğine muhakkak nazarıyle bakıyoruz. Ayrıca ekonomik konular üzerinde durulacaktır. Rusya-Türkiye dış ticaret hacmimiz -Allah arttırsın- hayli gelişmiştir. Çok daha büyük çapta gelişmek istidadı da taşımaktadır. Rusya ve başka devletler, her iki Türk Boğazı'ndan petrol geçirmek gibi çağ dışı kalmış, köhne, insan ve tabiat ve tarih varlığını tehdit eden, eninde sonunda maziye karışacak bir yoldan ne kadar erken vazgeçerlerse, ekonomik gelişme ve kültürel, beşerî temaslarımız, o derecede hız kazanacaktır. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Moskova ziyareti verimli olmuştu. Artık Rusya Federasyonu ile dostluğu engelleyici konular ortadan kalktı. Rusya, kendini de, Türkiye'yi de, bütün dünyayı da, komünizm ve -Batı'dan 40 yıl gecikmekle birlikte- sömürgecilik gibi iki insanlık belasından kurtardı. Komünistsiz ve sömürgesiz bir dünya, daha iyi bir dünyadır. Cenab-ı Hak, arta kalan kalıntılarını da ortadan kaldırsın. Komünizan olmayan sosyal demokrasiye ise sözümüz yoktur, insanlığa lâzımdır. ..... Dünkü yazımızda büyük Türk zaferleri arasında, Merc-i Dâbık ve Mohaç bir dizgi hatasından dolayı çıkmamıştır, özür diliyorum.