Putin ve enerji

A -
A +

Putin'in Rusya politikası, ekonomik bakımdan bir vakit evvel AB ülkeleri seviyesine ulaşmaktır. Bunun için, enerji kaynakları olan petrol ve doğalgaz satarak, Türkiye dahil Avrupa devletleri üzerinde bağımlılık oluşturmaya çalışıyor. Avrupa'da Rus gaz ve petrolüne en bağımlı ülke Slovakya'dır: Doğal gazın yüzde 100 ve petrolünün yüzde 99'unu Rusya'dan ithal ediyor. (Slovakya vaktiyle Uyvar eyaletimizdi, topraklarının bir kısmı İstanbul'da Yeni Cami'mize vakfedilmişti). Polonya'da bu oranlar gazda yüzde 46, petrolde yüzde 90'dır. O Polonya ki, 1939 topraklarının yarısı bugün Rusya ile Ukrayna'dadır. Finlandiya yüzde 63 petrol ve yüzde 100 gaz, Bulgaristan 87 petrol 90 gaz, Macaristan 87 petrol 65 gaz, yeterli örneklerdir. Büyük Avrupa devletlerine gelince: Almanya yüzde 32 petrol 39 gaz, Fransa 12 petrol 16 gaz, İtalya 17 petrol 27 gaz, İspanya 20 petrol (gaz almıyor). İngiltere iyi durumda: Petrolünün ancak yüzde 12'sini Rusya'dan alıyor, hiç gaz ithal etmiyor. Türkiye'ye gelince: Petrolümüzün yüzde 26'sını ve doğalgazımızın yüzde 63.5'ini Rusya'dan alıyoruz. Bilhassa doğalgazda bağımlı durumdayız. Karadeniz-Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ise çok lehimize olacak. Rus petrolünü artık Boğazlar'dan değil, Anadolu'da toprak altından geçirip Akdeniz'de dünyaya ihraç edeceğiz. Boğazlar'daki petrol trafiğinin -belki mübalağadır- yarı yarıya azalacağı beyan edildi ki bu, İstanbul'un selâmeti için yarı yarıya kurtuluş demektir. Hedef, İstanbul Boğazı'ndan asla tanker geçmemesidir. Ancak bunu, daha güçlü bir Türkiye sağlayabilir. Daha güçlü Türkiye'nin bir şartı AB standartlarında demokrasi, diğer şartı nükleer enerjiye sahip olmaktır. Hafta içinde bir yazımda bu konuya değineceğim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.