Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Polonya'dan sonra Rusya'yı ziyareti, mükemmel sonuçlandı. Dünyanın en ileri gelen liderlerinden olan ve Rusya'nın önünü açmak için çok akıllıca çalışan Putin tarafından dostça kabûl edildi. Biz Türkler, çok savaşmamıza rağmen, Rus düşmanı falan değiliz. Ancak çarlık olsun, komünist olsun, Rusya'nın kocaman Türk ülkelerini sömürgeleştirmesinin, İkinci Cihan Savaşı'ndan hemen sonra Batılı müstemlekecilerin bu işten vazgeçmelerine rağmen, Moskova'nın daha yarım asır direnmesinin her dönemde büyük karşıtı olduk. Ayrıca insan haklarının en büyük düşmanı komünizme karşı nefretimizi de hiç saklamadık. Ama hiçbir zaman Rus kültürüne, edebiyatına, musikisine, koregrafisine hayranlığımızı gizlemedik, açıkça kaleme aldık. 1965'te çok okunan dergilerde 3 büyük makale ile, harita da çizerek, gerek Sovyet İmparatorluğunun, gerek Yugoslavya denen minyatür İmparatorluğun, 21. asırdan önce ve dış müdahale olmaksızın kendi içinden dağılacağını kesin şekilde yazdım. Rusya büyükelçisi, beni devletimize şikâyet etmişti. Ama 10 yıldan beri bu sütunda, Rusya'yı, imparatorluğu tasfiyeye uğradı diye küçümsemenin yanlışlığını, kısa zamanda kendine gelecek ve gene en büyük devletler arasında yer alacak alt yapıya sahip bulunduğunu, AB üyeliğine geçeceğini, Türkiye'nin elini çabuk tutup Rusya'dan önce üyeliğini gerçekleştirmesini, pek çok defa yazdım, daha da yazacağım. Rusya, maalesef Afganistan gibi Bin Lâdin'in etkisine düşen Çeçenistan'a destek verdiğimiz için memnuniyetsizliğini vurgulamıştır. Devlet desteğimiz yoktur. Ancak Türk halkının milyonlarcasının Kafkas kökenli olduğu, Osmanoğulları dahil belli başlı Türk ailelerinin anne taraflarının Kafkasyalılıkları bir vâkıadır, Moskova'nın bizi mazur görmesi lâzım. Türkiye'nin ihracatında Rusya, Almanya'dan sonra 2. sıradadır. Türkiye turizminde Ruslar, Almanlar'dan sonra ikincidir. Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizi arttırmakta sonsuz faydalar vardır. Rusya'nın, Avrupa devletleri nezdinde çok saygın yeri olduğunu da unutmamalıyız. ..... Dünki yazımızda (komünizmi getiren 1961 anayasası) yerine sehven (1981 anayasası) dizilmiş, özür dilerim.