Rice-Gül mülakatı

A -
A +

Amerika Birleşik Devletleri, NATO kontenjanından, Afganistan'a yeniden 1000 Türk askeri istedi. Genelkurmayımız, bir süper tugay göndermeye karar verdi. Elbette çok isabetli bir karar. Türk askerinin ve bayrağının Orta Asya'da varlığından tabii ne olabilir? Ancak Amerika, Kuzey Irak'ın sınırımızdaki dağlarına bir manga bile gödermemize karşıdır. Biz de göndermiyoruz. Zira ABD ile savaşacak hâlimiz yok. Bize stratejik müttefikim diyen Amerika'nın Türkiye'ye Irak'ı kesinlikle kapattığını nasıl oluyor da bir türlü anlayamıyoruz? Sadece ticaret ve iş yapmamıza izin var. O da, Irak'ın ihtiyaçlarını karşılamamızdan kaynaklanıyor. Belki Güneydoğu halkımızla Kuzey Irak halkının yakınlığını sağlamak da düşünülmüştür. ABD, müttefikimizdir. Suriye ve Irak müttefikimiz değildir. Baas rejimi Türk'ün can düşmanı olmuştur. Suriye ve Irak üzerinde ABD ile birlikte davranırsak, Washington, Kuzey Irak'ta politikamıza uygun bir şeyler yapabilir. Meselâ belki, Kürtlerin Kerkük'ü kapmalarını engeller. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin durgunluğa girdiği artık açıktır. Belki Kıbrıs'ta tek taraflı veremeyeceğimiz tavizler sebeptir. Belki, hâlâ Kara Mustafa Paşa fobisinden kurtulamayan Avusturya'nın, dönem başkanlığının sona ermesini bekliyoruz. Ancak proje üretemeyen beceriksizliğimizin, isteksizliğimizin, tembelliğimizin, belki iktidarı başarısız kılmak hevesimizin ilk sırada geldiği muhakkaktır. Ecevit iktidarında proje veremediğimiz için 700 milyon euro bağış alamamıştık. Şimdi 1 milyar euromuz gitti gider. Ve Türkiye, kapasitesiz devlet ilân edilecektir. Siyasî iktidar, bu felâketi oluşturanları yargıya götürmelidir. Bu kafa, Türkiye'yi yarım asır geride bıraktı. Bakalım Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül, Sofya'daki NATO zirvesinde Condoleezza Rice ile nasıl ve neler konuşacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.