Rusya Federasyonu'nda genel seçimler yapıldı. 1905'te çarlık döneminden beri Duma denen millet meclisi 450 üyeden oluşur (bizde 550'ye çıkarılan sayının ölçüsüzlüğü ortadadır). Rusya'nın nüfusu 137 milyondur ve yüzölçümü bakımından dünyada 1. devlettir (17 milyon kilometrekareden büyük). Komünizm sonrası anayasasına göre halkoyu ile 4 yıl için seçilen cumhurbaşkanı, Avrupa parlamenter demokrasisine aykırı şekilde çok yetkilidir. Yarı başkanlıktır. Başbakan da vardır. Cumhurbaşkanı ancak 2 defa seçilebilir. (8 yıl). Deha sahibi bir devlet adamı olduğunu belli eden Vladimir Putin, Rusya'yı Batı demokrasilerinin uygarlık düzeyine getirmek için başarıyla çalıştı. 8 yılını tamamlıyor. İktidarını artık cumhurbaşkanı sıfatıyle sürdüremeyeceği için başbakan sıfatıyle devamı kararlaştırılmış gibi. Bu fikri destekleyen parti yüzde 63 oy aldı. 3. defa başkan seçilmesi için anayasa tadili yoluna gidilmedi. Zira Rusya, bir Avrupa devletidir. Venezuela değil... Rusya'da Putin iktidarı sürecek.. Rusya'da hâlâ komünistler var. Komünist Parti yüzde 11.5 oyla 57 milletvekili çıkardı (baraj yüzde 7'dir). Bu arada faşist olduğu halde Liberal Demokrat Parti adını taşıyan Jirinovski'nin partisi 45 milletvekili ile Duma'ya girmeye devam etti. Sevindik. Zira Jirinovski dostumuzdur. İyi Türkçe konuşur. Antalya'ya hayrandır. Rus ırkçısı söylemleri dinleyenleri neşelendirir. Dört başı mamur faşisttir ama, bu kadar kusur pas geçilebilir. Böyle eksantrik politikacıların siyaseti renklendirdiklerini düşünmüşümdür. Rusya ne olacak? sorusuna cevabım şudur: Birkaç yıl içinde reformlarını tamamlamış, kalkınmış bir büyük devlet sıfatıyle, Avrupa Birliği Üyeliğine derhal kabulü için Brüksel'in burnuna dilekçesini dayayacak! De Gaulle (Gol), Avrupa'nın doğu sınırı Urallar'dır demiştir. Bu tarife göre, Sibirya hariç Rusya bu sınırların içindedir. Zaten Ruslar, çağdaş Batı uygarlığının kurucularındandır.