Rusya'da terör

A -
A +

Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in resmi Türkiye ziyaretini ertelemesi, nereden bakarsanız bakınız, çok önemli bir gelişmedir. Rusya'da terörün ayyûka çıktığı günlerde ülkesinin dışında bulunması beklenmezdi. Zira böyle ortamlarda kargaşa merkeze sıçrar, iktidarı etkileyebilecek boyutlara ulaşabilir. Rusya'da bu tesiri yapmayacaktır. Ancak işlerin böyle başladığının çok örneği mevcuttur. Terörün ilkokul çocuklarına sıçratılması, çocukların aç, susuz, ilaçsız korku içinde bırakılmaları, bir terörist ölürse kırk çocuğun katledileceği tehdidi, insan haysiyetinin ne görünmez derinlikte çukurlara inebileceğinin göstergesi olarak tarihe geçecektir. Terör boyutlarının bu derecede büyümesi ve PKK'nın pek çok örneğini verdiği gibi bebekleri dahi esirgememesi, meselenin cihanşümul olduğu üzerindeki bütün tereddütleri kaldırmıştır. Nitekim Rusya'da ulu Kafkas Dağları'nın kuzey eteklerinde geçen eyleme, Birleşmiş Milletler müdahale etti. Bu eyleme Kuzey Kafkasyalılar'ın arasında Ruslar'ın da katıldığı söyleniyor. Bunların rejim muhalifi Ruslar olması muhtemeldir. Eylem sırasında Putin, Karadeniz kıyısında, Kafkas Dağları'nın batı yamaçlarında, Gürcistan sınırına 40 kilometre Soçi'de başkanlık sarayında dinleniyordu. Ankara'ya buradan uçakla gitmek üzere idi. Bu durum, eylemin, Türkiye ziyaretini engellemeyi de hedef aldığını düşündürüyor. Türk-Rus yakınlaşmasının çeşitli mihrakları memnun etmediğinin, hatta endişelendirdiğinin kanıtı ortadadır. Putin, Başbakan Tayyip Erdoğan'a şahsi sempatisini açıkça söyledi. Türk-Rus dostluğu, Türk cumhuriyetlerini rahatlatacak bir faktördür. Zira Sovyetler'den ayrılan 14 cumhuriyetin hepsinin hâlâ Rusya ile karmaşık ilişkileri vardır ve Rusya'dan çekindiklerini bile söyleyebiliriz. Mesela Sovyetler'den ayrıldığı gün Romanya'ya katılacağını açıklayan Moldova, Moskova'nın azarlaması üzerine bir daha bu idealini ağzına almadı (eninde sonunda iki devletin birleşeceğini kesinlikle kaydediyorum.) Türk-Rus münasebetlerinin alabildiğine geniş bir potansiyeli var. Bunu engellemek isteyenler çoktur. Moskova da, Ankara da dikkat kesilmelidir. Bu arada şu önemli notla yazımı bitireyim: 2005 baharında AB ile müzakereye başlayacağız. Son eylemler üzerine AB, halkı Müslüman olan Türkiye'yi oyalamaktan çekinecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.