Saddam ne olacak?

Saddam Hüseyin'in Bağdad'daki yargılanmasında hem yargıç, hem savcı olan kişi, Kürt'tür. Amerika yönetiminin espri değeri bile taşımayan bir seçimidir ki, İngilizler'in Mütâreke'de İstanbul'da bizim Nemrud Mustafa Paşa'ya kurdukları sıkı yönetim mahkemesine benzedi. Amerika, buna benzer beceriksizliklerle Saddam'ı, kamuoyunda, haksızlığa uğramış, acınmaya değer bir şahıs hâline getirecektir. Ben, milletinin hakkını yiyen, milletlerin başına çöreklenen, dünyaya akıl öğretip süperlik taslayan, yedikçe doymayan, doymadıkça yiyen diktatörlerden nefret ederim. Saddam, bu tiplerin çoğu gibi, kan döktü. On binlerce Iraklı'yı işkenceyle öldürttü. Yüz binlercesini, anlamsız bir İran savaşına sokup harcadı. Kendisine iki düzine saray inşa ettiren tarihin tek diktatörü sıfatıyla rekor kırdı. Aşağının bayağısı çocukları ile birlikte on milyarlarca dolar çaldı. Bu paraların bir kısmı hâlâ dünya bankalarında Saddam'ın üzerinde gizli hesaplarda yatıyor. General Saddam, milletinin eline verdiği silâhlarla milletinin haklarına el koydu. Rusya ile iş birliğine kalkışıp Amerika'yı tehdid etti. İki düzine Arap devleti içinde en güçlü duruma getirdiği ordusu ile, bütün Arabistan yarımadasına egemen olup Bağdad'a bağlamak projesi, Kuveyt'te kapıdan döndü. Baasçı, açık ifadeyle sosyalist ve birinci derecede kararlı Türk düşmanlığına dayanan Arap ırkçısı olan Saddam'ı, bugün, avukatı sıfatıyla ABD eski adalet bakanı Ramsey Clark savunuyor. Bağdad mahkemesinden idam kararının çıkması en kuvvetli ihtimaldir. Ancak siyasî şahısların taraftarları vardır. Üstelik Amerika'nın Irak'taki tutumunun Saddam rejiminden berbat olduğu iddiası güç kazanmıştır. Onun için; Saddam denen insanlık belâsını, uzak bir yere sürüp bu pis sayfayı kapatmak, dünya barışı için en iyisidir. Bilmem Amerika bu konuda da hata yapar mı?