Savaş ve ekonomi

A -
A +

Irak savaşı, ekonomimizi korkulduğu derecede etkilemedi. Sadece 3 hafta sürdü. Saddam'da bize füze fırlatacak güç vehdemenler yanıldılar. Borsamız, hizaya geldi. Turizmde ve başka sektörlerde ne kadar zarar olduğu, mübalağaya düşmeksizin, yakında aşağı yukarı ortaya çıkacaktır. Asıl zarar, sanıyorum zarurî askerî masraflar için bahis konusudur. On binlerce askerimizin, donanımları ile birlikte Irak sınırına kaydırılıp konuşlandırılmalarının malî portresini bilmiyoruz. Üstelik birliklerimiz, daha epey müddet o coğrafyada kalacaklar. Olayların akışı bunu gerektirecek gibidir. Kerkük'te her an olay çıkması beklenebilir. Türkiye, bu kadar zararın altından kalkar. Hattâ Irak'ın imarında bazı taşeronluklar almamız bile muhtemeldir. Aslan paylarına gelince, şimdiden bölüşüldü. Birleşik Amerika'ya ve ikinci derecede İngiltere'ye gidecektir. Rusya, Almanya, bilhassa Fransa, imar ve petrolden büyük kâr bekleyenler arasındadır. Bir milletin felâketinden ne kadar zarar gördüğümüz ve ne kadar kâr edeceğimizin hesabını yapmanın hiç bir zarafeti yoktur. Ama ne çare ki, politikanın bir parçası olarak ekonominin kuralları sert, hattâ merhametsizdir. Çeyrek asırlık iktidarında milletine sulh yüzü göstermeyen, halkının gelirini saray, heykel, silâh ve palavraya harcayan bir diktatörden bir an önce kurtuldukları için komşumuz Iraklılar teselli bulabilirler. Ve düşünsünler ki bu despot, kendisinden sonra devleti, kendi şahsından beter kaatil, manyak ve büyük hırsız olan oğullarına bırakmak hazırlığında idi. Hârûnürreşîd, Selçuklu Sultanı Melikşâh, Kaanûnî Sultan Süleyman gibi şevketlülerin, o çağlar dünyasının en parlak dönemlerini yaşamış, yazıyı bulup tarihi başlatan bir ülke, 20. yüzyılda cahil bir zorbanın tahakkümüne düşebilmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.