Hamas lideri Şeyh Ahmed Yâsin, bu pazartesi Gazze'de sabah namazı cami çıkışında, bir İsrail helikopterinin fırlattığı üç füzeden biriyle vuruldu. Şeyh ve çevresindekiler öldü. Eylemi İsrail Başbakanı General Şaron'un bizzat hazırladığı söyleniyor. Hamas'ın İsrail topraklarındaki intihar saldırılarında baş çektiği biliniyor. Hamas, İsrail devletinin varlığını hiç tanımayan bir örgüt. Yahudiler'in, İsrail devletine son vererek işgal ettikleri Filistin'i boşaltıp gitmelerini istiyor. O zamana kadar eylem yapmak için kurulmuş. Şaron politikasına gelince, terörü azdırdığı açıktır. Bu politika Avrupa'da da beğenilmiyor. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Brüksel'de toplanıp terörle nasıl baş edileceğini görüşecekler. Sonra haziranda, İstanbul'da çağdaş tarihin en büyük milletlerarası konferanslarından biri gerçekleşecek. NATO üyeleri, müşahit ülkelerle birlikte, devlet ve hükûmet başkanları ile katılacak. Bush, Chirac, Putin dahil... Tıpkı birkaç yıl önceki çok parlak AGİK toplantısı gibi İstanbul, bütün dünyaca izlenecek. Üç bin kadar heyet mensubuna ilâveten bir o kadar medya temsilcisinin geleceği kesinleşti. NATO ne görüşecek? Rusya'nın komünizm yaftası altında Avrupa'yı istilâsını önlemek için kurulan NATO, dünya tarihinin en kapsamlı askerî ve siyasî ittifakıdır. Hedefine ulaştı. Sovyetler dağıldı ve Varşova Paktı ortadan kalktı. Şimdi NATO'nun hedefi, milletlerarası terörü ortadan kaldırmak ve bu savaşın kurallarını belirlemektir. Beyaz Saray savunma danışmanının ağzıyla hedef, Tâliban'ın yok edilmesi şeklinde telaffuz edildi. Ama Tâliban batar, benzeri başkaları baş gösterir. Terörün boyutlarını küçültmek için, daha şümullü projeler gerekiyor. Bakalım önce Brüksel, sonra çok daha geniş ve dorukta İstanbul toplantılarından ne çıkacak? Demokrasi âlemi, teröre karşı ittifakı başarabilecek mi? Kaytaranlar bulunacak, kaytarmalar sürecek mi?