Seçim sistemi

İki hafta aradan sonra Bakanlar Kurulu dün toplandı. Yeni Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları ile... Anayasa mucibince 3 ay için atanan partisiz bakanlar... Ne köhne, ne modası geçmiş bir uygulama... Partilerimiz ise ittifak konusu üzerinde yoğunlaştılar. Anlaşabilmeleri mümkün görünmüyor. Zira istisnasız her parti, doğru yanlış kendi lehine sandığı tekliflerin peşinde... Ana muhalefet liderimiz Sayın Tansu Çiller, ittifaklara ve barajın indirilmesine karşı. Israrla iki tur diyor. Muarızları, ANAP'ı barajın suları altında boğmak istediğini iddia ediyorlar. İttifak yoluyla ANAP'ın kurtulmasını önlemek fikrinde bulunduğu da öne sürülüyor. İki tura gelince, ikinci tura AK Parti ile Doğru Yol'un kalacağı hesabı yapıldığı söyleniyor. Diğer partilere oy vermiş seçmenin ikinci turda oylarını Doğru Yol'da birleştireceği düşünülüyormuş. Bu fikre katılmıyoruz. Seçmen niçin oylarını AK Parti'de toplamasın? Yüzde 10 barajın sürprizlerle dolu olduğunu yazmıştım, tekrar vurguluyorum. Sürprizlerin büyüğü, hiçbir partinin barajı geçememesi hâlidir ki, seçimler tekrarlanır. İkinci sürpriz, daha muhtemeldir: Tek parti barajı geçer ve büyük ihtimalle bu Adalet ve Kalkınma Partisi olur, 550 milletvekili çıkarır. Dünya bizimle alay eder, Türkler seçimi bile beceremedi denir. Diğer sürprizler bu derecede korkunç değildir ama, sosyal dengeleri bozacak sonuçlar verebilir. Sayın Kemal Derviş'in temaslarına gelince, politikaya yabancılığını belli ediyor. Muhâl ile uğraşıyor. Yüzde 5 kadar şahsî oyu bulunduğunu sanıyorum. Bakalım bu ağırlığını hangi tarafa koyacak?.. Tarihimizde hiçbir seçimin bu derecede belirsiz ve karmaşık olmadığını düşünüyorum.