İran'da Mahmûd Ahmed-i Nejâd'ın ikinci defa 4 yıl için cumhurbaşkanı seçilmesi, kitlelerin sürekli tepkisiyle karşılandı. Ahmed-i Nejâd, Orta Doğu ve dünya barışına hizmet eden bir siyaset izlememekle suçlandığı için, İran seçiminin sonuçları Batı demokrasilerinin hiçbirinde olumlu değerlendirilmedi. Kuzey Kore, Venezuela, Küba kabilinden azılı ABD düşmanları dışında memnuniyet uyandırmadı. Nejâd taraftarları (İsrail'e ölüm!) gibi sloganlar atarak, barış istemediklerini saklamadılar. Hele nükleer silaha ulaşınca, nasıl bir tehdit oluşturacaklarını, açığa vurdular. Orta Doğu'yu İran ve İran'a taraftar terör örgütleri ile çekişen Amerika'da Başkan Obama, seçimin hileli olduğu kanaatini ifade etti. Almanya ve diğer AB ülkeleri de benzer açıklamalarda bulundular. Türk asıllı olan Mir Hüseyn Mûsevi (Mûsevi= Mûsa oğlu, aile adı)'nin seçim sonuçlarını lehine çevirebileceği ihtimali azdır. Taraftarları nümayişlerini sürdürdükleri takdirde Devrim Muhafızları denen ordu ve polis dışı silahlı birlikler tarafından bastırılacaklardır. Ahmed-i Nejâd'ı destekleyen üstün dini lider Ali Hamaney'in emrindedir. Mûsevi'nin Humeyni devrimine karşı ima yolu ile bile davranışı yoktur. İran'da böyle bir davranışın sonu idamdır. Ancak Mûsevi'nin reform (ıslahat, tanzimat, düzenleme, yenileme) taraftarı bulunması bile rejimi rahatsız ediyor. Zira reformun sonu açıktır, yeni reformlar getirir. Mûsevi nükleerden de vazgeçecek değildir. Amerika ve İsrail ile zıtlaşmak onlara tehdit yağdırmak İran'a zarar verir fikrindedir. Bu da İran ölçülerinde ılımlılık sayılıyor İran seçimleri sonuçları hakkındaki tahminlerimi yazdım. Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi ile Fethullah Gülen'i bitirmek ve irtica ile mücadele projesinin ne gibi bir çözüme ulaşacağını tahmin edemeyeceğim. İddialı tahminleri de şüphe ile karşılarım. Politikamızı bu derece meçhullere sürükleyerek milleti verimsiz alanlarda koşturan gelişmeleri hazırlayanların devlete zarar verdiklerine ise kesinlikle eminim.