Yargıda bulunan konular hakkında lehte ve aleyhte konuşmayız ve yazmayız. Ama bu tutumun demokratikliği hakkında şüphelerim var. Uygulama söylediğimiz gibidir ama, yüksek yargıçlar ihsâs-ı re'y dediğimiz üslûpta beyanat vermekten çekinmiyorlar. Yargı, politikaya girdi. Politik kararlar verebiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mutlak iradesinde bulunması gereken birçok konu, yargıya, bürokrasiye, yetkili kurum ve kuruluşlara, nihayet cihet-i askeriyyeye geçti. Zira siyaset ve devlet hayatı boşluk kabûl etmez. Seçilmiş politikacı zaaf gösterdiği oranda, diğer güçler, onun yerini dolduruverir. Yüce Meclis'in de, içinden çıkardığı icranın (hükûmetin) de yetkileri budandıkça budanır. 1960'tan beri mekanizma böyle işledi. Hele politikacımız soygun ve hortum düzenini çözümleyemez, sadece hortumun açığı olan 60 milyar doları milletten tahsile kalkışır, üstelik çağdaş normları yakalamakta tereddüd eder, devleti, fobileri körükleyerek yönetmekten kurtulamazsa, yetkiler dağılır. Seçimleri yenilemek ve seçime gitmek kararının münhasıran seçilmiş meclislere verilmesi, demokrasinin temel ilkelerindendir. Devlet başkanının (hükümdarın veya cumhurreisinin) meclis feshi, formalitedir ve yasama yahut icranın isteği ile yapılır. Türkiye'nin bir genel seçime gitmesi ihtimalini görmüyoruz. Ancak konuşuluyor. Yeniden seçim isteyenler, üçte bir oyla üçte iki milletvekili çıkarılmasını beğenmiyorlar. Ama geçen meclislerdeki iktidarlara yüzde 10 kaba ve antidomakratik barajının tehlikeleri pek açık şekilde ve pek çok defalar ihtar edildi. O zamanki liderlerin ne derecede kof bir gururla yüzde 10'u ve 3 Kasım erken seçimini savunduklarını unutmadık. Yeni bir seçim, bu partileri diriltmez. Muhtemelen AK Parti'nin oyları artar ve CHP geriler. Ancak baraj düşürüldüğü takdirde başka partiler Meclise girebilir. Yoksa yüzde 10 barajla, CHP'nin bile Meclis dışında kalması ve tek partinin yüzde 40 civarında oyla 550 milletvekili çıkararak Türkiye'nin kaoslar ülkesine dönüşmesi mümkündür. Doğru Yol'u galiba 67 milletvekili ile Meclise sokacak daha dar bir yargı tasarrufunda Çiller-Ağar çekişmesinin yaşanması muhtemeldir. CHP'nin yapamadığı muhalefeti Doğru Yol'un yapabileceği sadece bir ümittir. Seçim yasası ve milletvekili statüsü düzenlenerek 4 yıl dolunca seçimlere gitmek en iyisidir. Aksi takdirde Türkiye zaman ve para kaybına uğrar. Tansiyon çok yükselir..