Seçimin eşiğinde

A -
A +

Seçim propaganda sürecini vukuatsız tamamladık. Türkiye'nin her köşesinde, çoluk çocuk yüzbinlerin toplandığı mitinglerde kayda değer bir zabıta olayı vuku bulmadı. Kimsenin burnu kanamadı. Hattâ keyfi kaçmadı. Türk, demokrasi rejimini kabul etti. Benimsedi. Her ülkeye örnek gösterilebilecek bir soğukkanlılıkla politikacılarını dinledi. Öbürsü gün, aynı serinkanlılıkla oyunu atacağına güveniyoruz. Buna mukabil, yapılan konuşmalar, siyasî literatüre girecek, politik hitabet numunesi sayılacak mahiyette değildi. Yalnız parti genel başkanları konuştu. Gerçi birbirlerine küfretmediler. Ancak yüzlerce defa teğet geçtiler. Liderler, sürekli birbirlerini suçladılar. Rakiplerinin ne kadar aciz, hatalı, işe yaramaz, beceriksiz, zaten kötü niyetli vs. olduğunu belirttiler. Türkiye'ye külfet oluşturmaktan gayri hiçbir ciddi hizmette bulunmadıklarını bundan böyle de bulunmayacaklarını söyleyip durdular. Seçilirlerse ne yapacaklarından ise az bahsettiler. Bilhassa ikinci derecede partilerin vaadlerindeki abartma, epey karikatüre konu oldu. Parti çokluğundan vatandaşın aklı karıştı. Üstelik yüzlerce bağımsız adayımız ortaya çıktı. Bunların birkaçı, basınımızda, mübalâğa ile lanse edildi. Seçildikleri takdirde ne kadar büyük millî (pardon: Ulusal) hizmette bulunacakları tekrarlanıp durdu. Şimdiye kadar Güneydoğu bölgesi dışında bağımsız aday seçilebildiğini hatırlamıyoruz. Bakalım, az kaldı, göreceğiz. Partiler beğenildiği, genel başkanları başbakanlığa kadroları bakanlıklara ehil, ellerinden iş gelir görüldükleri için oy alacaklarını umuyoruz. 2002 seçimlerinde tepki oyları çoğunlukta idi. Pazar günü tepki oylarının hangi orana çıkacaklarını bilemiyoruz. Halkımızın demokrasiyi benimsemesine mukabil, başta anayasa, seçim mevzuatımızın demode, köhne, zararlı hâle geldiğini artık anlamalıyız. Cumhurbaşkanı krizi aşıldıktan sonra, bu konuyu çözümlemek, asla dönem sonuna bırakmamak gerekiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.