Siirt'te seçim ve Kuzey Irak'ta hareketlenme

Yazımızı, dün saat 15'e doğru yani Siirt ilimizde seçim sandıkları açılmak üzere iken kaleme alıyoruz. Her hâl-ü kârda Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesi bekleniyor. Sonra ne olacak? Siirt İl Seçim Kurulu, Erdoğan'a mazbatasını verecek. Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde and içecek. Başbakan Abdullah Gül, Çankaya'ya istifasını sunacak. Cumhurbaşkanı, Erdoğan'dan bakanlar kurulu listesi isteyecek. Liste zaten nice zamandır Tayyip Bey'in cebindedir. Onaylanıp hemen Resmî Gazete'de yayınlandığı anda artık yeni hükûmet icraya el koymuş demektir, bugünki hükûmet tarihe karışmıştır. Hükûmet, Meclis'teki işlemleri ve güvenoyunu beklemeksizin icraata başlıyabilir. Sanıyorum ilk iş olarak malûm tezkereyi hemen, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yüce takdirlerine sunacaktır. Türkler ve Amerikalılar, askerî donanımları ile Irak'a geçmeye başlamışlardır. Zaten Kuzey Irak'ta pek çok Türk ve Amerikalı görevli bulunuyordu. Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi, askerî operasyonu önliyemiyecektir. 50 yıldır bir defa olsun Güvenlik Konseyi'nde veto hakkını kullanmayan Fransa'nın bile geleneksel tavrını değiştirip açık Amerikan karşıtlığına girişmek için çok düşüneceğini sanıyorum. Veto hakkı bulunmayan geçici üye Almanya'nın ise, Fransa'sız bir çıkışı muhtemel değildir. Tabii Güvenlik Konseyi'nde bir oylamaya gidilse... (karar için 15 üyeden 9'unun oyu ve veto hakkı bulunan 5 üyeden hiç birinin bu hakkını kullanmaması gerekiyor.) Bu arada, komşumuz Barzani'nin açık tehdidine maruz kalan Türkmenler, soykırımı endişesi içinde Birleşmiş Milletler'den korunma istedi. Karlı dağlara güvenen Barzani'nin daha akıllı davranacağını umuyoruz. Türkmen varlığını görmezlikten gelen hiçbir hareket Türkiye Cumhuriyeti'nin tasvibini alamaz. Hareketli bir haftaya giriyoruz. Ama dananın kuyruğu asıl bundan sonraki hafta kopacak. Milletlerin geleceğini belirleyecek gelişmeler gerçekleşecek.