Amerika'da başkan seçimlerine 1.5 (bir buçuk) yıl kaldı. Bush'un ikinci defa seçilmesi ihtimali çok yüksektir. O zamana kadar dış politikada ne yapacak? Suriye meselesini çözümleyecek. Ve ikinci defa seçilir seçilmez İran üzerine gidecek. İran konusunu bitirince, Pax Americana, Avrasya'da hemen hemen tamamlanacak. Az şans verilen, yetenekleri kifayetsiz bulunan, kıl payı seçim kazanan Bush, ABD tarihinin büyük, seçkin başkanları arasında yer alacak. Tarih, böylesine sürprizlerle dolup taştığı için biz fazla hayret etmiyeceğiz. Savunma Bakanı Rumsfeld ve başında bulunduğu Irak başarısı üzerine nüfuzu artan Pentagon, Bağdad düştükten hemen sonra, Suriye'ye asker sokmak istedi. Güvercinler denen gûyâ ılımlıları temsil eden Dışişleri Bakanı General Colin Powell ve başında bulunduğu Devlet Sekreterliği denen Dışişleri Bakanlığı karşı çıktı. Zira Suriye'ye âdetten sayılagelen yeterli diplomatik baskı yapılmadan üzerine çullanmak, bütün dünyada çok kabaca bir girişim şeklinde algılanacaktı! Başkan, Suriye işini erteledi. Ancak bugünlerde Washington, Şam'a isteklerini iletecektir. Bu istekler, geniş ölçüde İsrail ile de ilgilidir. Abdullah Gül, Şam'a giderek, Amerikan taleplerinin olumlu üslupla dinlenmesini öğütledi, Irak'ın âkıbetini ima etti. Biz de, Saddam Baasçılığı derecesinde ceberût, egoist, iddialı ve 'panarab' olmayan Suriye Baasçılığı'nın, gerçekleri görebileceğini sanıyoruz. Şam, Bağdad'a dönerse, üzülürüz. Çok üzülürüz. Suriye operasyonunda Türkiye, Irak harekâtı sırasında yaptığı akıl almaz aymazlığı tekrarlamıyacak, süper mega güç olan müttefikimiz Birleşik Amerika'yı samimiyetle destekliyecek, devre dışı kalmamaya çok, ama çok dikkat edecektir.