Avrupa Birliği uyum yasalarının hızla geçmesi lâzım. Muhalefet de destekliyor. Halkımız, yaşamaya mahkûm edildiği düzenden (daha doğrusu düzensizlikten) çok, ama çok şikâyetçidir. Avrupa sistemine girmek, çocuklarını bu sistem içinde yetiştirmek istiyor. Milletvekillerinin sayı çokluğundan kendisi bile şekvâcı olan iktidar, uyum yasaları arasında birtakım kanunlar çıkarmak çabasındadır. En tabii hakkıdır. Görevlerinden biridir. Ancak çok yeni olması dolayısıyle henüz yüksek politikada pişmemiş bulunan iktidar, birtakım yanlışlara düşebilir. Bir kısım vatandaşa çıkar sağlasa bile, uzun vâdede millî menfaatlerimize aykırı görünen tasarılar, büyük sosyal ve ekonomik yaralar açabilir. Bu yasaların, şunun bunun kazancı için planlandığı iddiasında değiliz. Hükûmetin, âcilen taze paraya ihtiyacını da elbette anlıyoruz. Ancak, geçmiş iktidarları yıkan, hattâ gömen soygun, hortum, beleş, rant furyasının devam edeceği görüntüsünden şiddetle kaçınmak lâzımdır. Çevreye zarar vermemek, Avrupa ölçütlerinin keza en belli başlılarından biridir. Yanan bir tarihî binanın ve ormanın yerine 100 yıl müddetle inşaat yapılamıyacağı hakkında bir kanun çıkartın. Bütün Avrupa sizi alkışlasın. Millî tarihimizi ve kültürümüzü barbar, vandal ve yağmacı rantçılardan koruyun. Yanan ormanları asla iskâna açmayın. Yerlerine derhal ağaç dikin. Türkiye, yeşil bir dünyada, kahverengi bir ülke hâline geldi. Ekonomi iyiye gidiyor. Kriz öncesi şartlara dönülmediyse de, yeni bir kriz tehlikesi geçmiş gibidir. Bunlar iyi göstergelerdir. AK Parti iktidarından, milletin huzurunu kaçıracak, erken seçime mecbur kalınacak ters icraat ve çatlak sesler istemiyoruz. Başarılı olsun istiyoruz. Vatandaş, başarısızlığa en küçük prim vermiyecektir.