Son hafta

A -
A +

Cumhuriyetimizin 79. yılını kutladık. Sönükçe geçti. Zira ülke, seçimlere endekslidir. İşin kötüsü, seçim sonuçlarının ne getireceği üzerindeki tereddütlerdir. Olumsuz şartlarda sandığa gidiyoruz. 4 gün kaldı... Cumhuriyetimizin 80. yılına girerken tablo, iç açıcı ve tatmin edici değil. Bütün büyük devrimler ve savaş sonrası dönemler gibi, hele çok çaplı bir liderin öncülüğünde de olunca, ilk yıllarda geniş ufuklar ve tatlı ümitler devri yaşandı. Yoksulluğumuz bize vız geliyordu. Bugünki kuşaklar, en az on misli daha iyi maddî şartlar içindedir. Fakat yoksulluk artık vız gelmiyor, bütün ağırlığı ile omuzlarımıza çökmüş, nice aileyi çökertmiştir. Çünki biz bir adım atarken, Batı'da kaç adım atıldığını izleyemedik. Soyguncu, hortumcu ve uğursuzların milyar dolarlık saltanatları pervasızca sürerken, büyük kitleler ıstırab içindedir. 1938 sonrası Türkiye'nin tarihi, kaçırılan fırsatların tarihidir. Üçte ikisi köylü 15 milyon nüfus için dizayn edilen bir devlet, bir Avrupa ülkesinde asla görülmeyen, Asya-Afrika'ya mahsus nüfus artışı ve bunların şehirlere yüklenmesi, akıl almaz arazi yağmaları furyasında, apışıp kaldı. Modern devlet hâline gelemedi, liberalleşemedi, yenilenemedi. Haftaya, bambaşka bir iktidar-muhalefet tablosu oluşacak. Muazzam iç ve dış problemleri aşabilmek zorunluluğu ile karşı karşıya gelecek. Cumhuriyetin 80. yılının ilk ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 21. döneminin son haftasındayız. Gelecek haftadan itibaren neler yapılabileceğini, milletçe birlikte göreceğiz. Şu şart ile ki seçmen, henüz seçtiklerini beğenmemezlik etmeye kalkışmasın...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.