Eskiden beri hayalim, Türk demokrasisinin 1 Merkez Sağ (liberal muhafazakâr)+1 Merkez Sol (sosyal demokrat) partiden oluşmasıdır. Ülkemizde Merkez Sağ oyu, toplam oyların yaklaşık üçte ikisi ve Merkez Sol'unki üçte biridir. İki 4 yıl Sağ+bir 4 yıl Sol olmak üzere sandıktan iktidar çıksa, iyi bir millî denge kurulacağı kanaatindeyim. Okuyucularım, aşağı yukarı Anglo-Sakson (İngiltere ve ABD) demokrasisini tarif ettiğimi anlamışlardır. Sürekli kurulup bozulan koalisyonlar çıkaran çok partili Latin demokrasisini benimsemek zordur. Bununla beraber, marjinal ideolojilerden gelen ve iktidarı etkilemeyecek sayıda milletvekili çıkaran partilerin de bulunması sistemi bozmaz, fikir yelpazesini aşmak bakımından sağlıklıdır. Dar bölge Türkiye'ye yaramaz. Milletvekilliği şirketlerin, zümrelerin, ağaların eline geçer. Zaten büyük şehir ülkesi hâline geliyoruz. Şehirli, adayları tanımaz. Lidere ve parti politikasına oy verir. Tercihli sistem de karmakarışıklık oluşturur. İdeal demokratik baraj yüzde 1'dir. Yüzde 5'e kadar müsamaha mümkündür. Hayal edilen sistemle uygulanan maalesef bambaşkadır. Türkiye'de en çok oy alan partinin Merkez Sağ olabilmesi için Merkez Sağ felsefesine oturması şarttır. Şu andaki partilerimizi bu bakımdan ele alacak değilim. Yazımı, CHP'nin sosyalist enternasyonale katılmaması münasebetiyle yazıyorum. Sosyalist Enternasyonal, Yorgo Papandreu'nun başkanlığında Yunanistan'da toplandı. 100 devletten 600 delege katıldı. Bizden Demokratik Sol Parti iştirak etti. Cumhuriyet Halk Partisi bu defa gitmedi. Sosyal demokrat ilkelere uymamakla itham edilebileceğini öğrenen Deniz Baykal bu kararı verdi. Merkez Sağ gibi, Merkez Sol'un da belirli felsefesi vardır. Kitle partileri, bir kalıptan çıkmış gibi aynı zihniyette milletvekillerinden ve üyelerden oluşmaz. Çeşitli hizipler, muhtelif temayüller, büyük partilerde siyasî hayata canlılık verir. Bizde Merkez Sağ'ın da, Merkez Sol'un da her devirde sorunları olmuştur. Türkiye'de Sol çivi çakmak yerine slogan üretmeyi, kavga gürültü patırtı yapmayı, Sezar'a davetiye çıkarmayı tercih etmiştir. Doğru dürüst bir sosyal demokrat parti Türk demokrasisinin şartıdır. Bu bakımdan CHP'nin önemli bir milletlerarası platformdan kaçınması, lehimize değildir.