Statüko ne istiyor?

A -
A +

Statükocu zihniyet, reform fikrinden nefret ediyor. İnkılâplardan dehşet duyuyor. Sultan Mahmud'un reformları ve Atatürk'ün inkılâpları ile yetinmek, bunlarla Türkiye'nin yenileşmesinin tamamlandığını düşünmek istiyor. Sürekli değişim, devamlı gelişme istemiyor. Atatürk'ü 1938'de işini bitirmiş sanıyor. 2038'de de aynı çizgide bir Türkiye görmeyi arzuluyor. İsmet Paşa demokrasi ve ekonomisi ile yaşamaya hasret duyuyor. Statükocu zihniyet, Avrupa Birliği düzeninden ödü koptuğunu saklamıyor, erkekçe söylüyor. Yönetici sınıfın imtiyazlarını sürdürebildiği kadar sürdürmek istiyor. Üstelik bu imtiyazların devleti ayakta tuttuğu iddiasında bulunuyor. Milletvekili dokunulmazlığının üzerinde ayrıcalıklar kullanmaya hevesleniyor. Statükocu zihniyet, Kopenhag Kriterleri denen çağdaş demokrasi kurallarını benimseyen, Yüce Meclis'in çıkardığı uyum yasalarına büyük şüpheyle bakıyor. Atatürk'ün, 2003 için bu kriterleri değil muâsır medeniyet seviyesi diyerek 1938 normlarını bize hedef gösterdiğini sanıyor. Statükocu zihniyet, 1730'da, 1807'de olduğu gibi, Türk yenileşme ve reform hareketini durdurmak istiyor. Ama günümüzün cihanşümul şartları içinde ilâ-nihâye statükonun devamı mümkün görünmüyor. Ancak hayli işler açıp kalkınmamızı ve gelişmemizi engellemesi ihtimali Türk'ün başında Demokles'in kılıcı gibi gidip geliyor. Statükocu zihniyet, Kıbrıs'ta kargaşa oluşturup AB ile iplerimizi koparmayı tasarlıyor. Bu arada AK Parti'yi Kıbrıs ve AB konularında itham ederek iktidardan uzaklaştırmak istiyor. AK Parti iktidarının ve liderinin iradesinin, statükoyu aşmaya yeterli olup olmadığı, 2004 içinde ortaya çıkacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.