Stratejik vizyon... Fransızca asıllı iki İngilizce kelime... Bugünden itibaren artık Birleşik Amerika ve Türkiye cumhuriyetlerinin, stratejik durumlara aynı açıdan bakmak için, ellerinden geleni yapacaklarını ifade ediyor. Bu Belge, iyi niyetin, kararlılığın, ortak menfaatleri oluşturmak çabasının eseridir. Biribirlerine güvenemedikleri için müstakbel davranışları kâğıda dökmek ihtiyacının sonucu olması ihtimali zayıftır. İki taraf da öylesine girift konularda yek diğerine muhtaç ki, ne Amerika Türkiye'den, ne Türkiye Amerika'dan vaz geçemiyor. Türkiye'siz Irak'ta başını belâya sokan Amerika, Genişletilmiş Orta Doğu ve de ilâveten Kuzey Afrika 21. yüzyıl büyük millî projesini, Türkiye olmaksızın Ermeni, Kürt gibi daha devletleşme çabasında küçük kavimlerle yürütmesindeki zorlukları kavramış durumda görünüyor. Amerika'ya ters bakan bir Türkiye'nin ne müşkillerle karşılaşacağını ise acaba biz kavradık mı? Batı'ya nice asırdır dönük yüzümüzü, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak hedefinden vaz geçerek, başka yönlere çevirmekle sonuçlanacak bir tutuma girer miyiz? Ülkemizde ABD aleyhdarlığı öylesine kabardı ki, 60'lı 70'li yıllarda yerli komünistlerimiz, böyle bir çizgiyi ancak hayal etmiş, asla gerçekleştirememişlerdi. Amerika karşıtlığına, Avrupa'ya husumet duygularımızı, Avrupa Birliği'ne koyduğumuz inanılmaz rezervleri, gevşeyen alâkamızı, tavsayan hevesimizi eklersek, sayı ile kendimize gelmek zorunluluğumuz anlaşılır. Stratejik Vizyon Belgesi, ABD ile Türkiye'nin dış politikada mükemmel uyum içinde hareketinin başlaması sayılabilir. Bu takdirde iki tarafın sonsuz menfaatler sağlaması tabiidir. Böyle bir ittifak, tarihin seyrini değiştirir. Büyük bir coğrafyaya huzur ve düzen getirebilir. Avrupa, bizi istemiyenlerine rağmen, Türkiye'yi kazanır, Türkiye ile kaynaşır.