Süleymaniye'den sonrası

A -
A +

Amerika'nın çirkin Süleymaniye eyleminin izlerini hızla silmek lâzım. Kolay iş değildir. Her iki tarafın ortak gayretiyle mümkündür. Meseleyi büyütmekte iki devlet için de bir fayda görülmüyor. ABD, tam bir cihan devletidir. Asya'da büyük işler tasarlamaktadır. Bunları gerçekleştirmek azmindedir. Önlemek, Türkiye'nin veya diğer herhangi bir devletin elinde değildir. Son yarım yüzyılda, bazı önemli aksamalara rağmen Birleşik Amerika'nın, Türkiye'nin dostu olduğu muhakkaktır. Ayrıca, dünyanın süper gücü ile karşı karşıya gelmek, dış politikada seçilecek yolların en berbadıdır. Bu, süper gücün her dediğini yapmak, Süleymaniye misali münasebetsizliklerini hoş görmek değildir. Ama temel politikadan ayrılmak sapmak olmaz. Daha geniş açıdan incelersek, Türkiye, her iki Irak savaşında hatalı hareket etmiştir. Kuzey Irak'taki pozisyonumuzu zayıflatmıştır. Bu gerçeği görebilmek gerekiyor. Son Irak savaşında Almanya, Fransa, Rusya gibi çok güçlü devletler Amerika'ya kafa tuttular. Amerika'da, iki buçuk asırlık Amerikan-Fransız dostluğuna yakışmaz Fransa aleyhdarlığı yapıldı. Ama Avrupa devletleri, eninde sonunda Washington'la barışırlar. Türkiye'nin açıkta kalıp üçüncü dünya ülkeleri arasına düşmemesine dikkat edilmelidir. Daha fazla dikkat edeceğimiz hiç bir milî konu mevcut değildir. Amerika açısından bakarsak, Türkiye'yi dışlayarak Asya'da Pax Americana'yı gerçekleştirmek çok zordur. Tezkere olayından önce bu işi Türkiye ile birlikte başarmak istiyordu. Bugün Washington, tereddütler içindedir. Ermeni iddiaları, Senato gündemindedir. Suriye ve İran'a karşı önce politik, sonra hemen fiilî Amerikan baskısı başlıyacaktır. Ankara, uyanık bulunacaktır. Amerika'nın karşısına geçmek yerine yanında yer alarak daha ağırlıklı bir Türk politikası oluşturmaya çalışacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.