Rusya'da Çeçenler, Filistin'de Hamas, Lübnan'da Hizbullah, Afganistan'da Taliban, Mısır'da Müslüman Kardeşler, cihanşümul olduğu söylenen el-Kaaide; Müslüman dünyasının bir kısmı, bu arada bir kısım Türkler için, mücâhid kuruluşlardır. Batı dünyası için hepsi silme terör örgütüdür. Rusya bize birkaç defa sizin için PKK ne ise bizim için de Çeçen örgütleri aynı şeydir ihtarını çekti. Gene bize İsrail sizin için PKK ne ise bizim için Hamas aynı şeydir dedi. ABD aynı tavrı aldı. Bütün bu örgütlerin eylemlerinin teröre dayandığı gerçektir. Hiçbiri de devlet sahibi değildir. Taliban bir ara Afganistan'a hâkim olduysa da elde tutamadı. Buda heykellerini top ateşiyle taraması, sonun başlangıcı oldu. Halbuki Irak'ta Amerika, Bağdad müzesini yağmaya açarak 'vandal'lığın, Âzâmiye'yi topa tutarak 'barbar'lığın zirvelerinde dolaştı. Büyük hata, Filistin'de yapıldı. Yaser Arafat'ın el-Feth'i ile İran-Suriye destekli Hamas, seçimlere girdi. ABD ve İsrail, gene el-Feth'in kazanacağını sanarak ses çıkarmadı. Sonuca razı olduklarını gösterdiler. Hamas'ın beklenmedik oy alarak koalisyon kurması üzerine kıyamet kopardılar. Şu anda Filistin'de el-Feth'in, halkın ümitlerini gerçekleştiremeyen Hamas'tan fazla oy alacağı anlaşılıyor. Henüz 1 yıl olmuşken bu sebeple yeni seçim istendi. Hamas'la el-Feth biribirine girdi. Ankara'nın, Hamas'ın Suriye'de saklanan ve İran'dan emir alan yöneticileri ile teması, Türkiye'nin Yahudilerle 500 yıldır süregelen yakınlığını bozdu. İsrail'in Kuzey Irak'ta Kürtlere askerî eğitim verdiği söylendi. Türkiye için daha vahîmi, ABD ve AB'de Yahudilerin, geçici bile olsa, hükûmetimizin tezlerini kollamaktan vazgeçmeleridir. Başbakan Tayyip Erdoğan, Amerika'yı yıldırım hızıyla ziyaretinde, İspanya Başbakanı ile ortaklaşa kurdukları Medeniyetler Birliği teşebbüsünde, Birleşmiş Milletler'in desteğini istedi. Hedef, Hristiyan ve Müslüman âlemlerini anlaşmaya sevk etmektir. Sayın Erdoğan, New York'ta Yahudilerle teması da ihmal etmedi.