Sayın Başbakan ve Hanımefendi, dış ilişkileri berbatın ötesinde berbat Suriye'ye öylesine samimiyetle yaklaştılar ki, âdetâ Osmanlı şefkati canlandı. Suriye'nin bırakınız ABD ve Batı ile, kardeş Arap devletleri ile arası bozuktu. Bize terör ihraç eden ülke idi. Türk yaklaşımı, güney komşumuza hayat soluğu verdi. Tayyip Erdoğan, tek bir devletin göstermediği aynı çok cesur yaklaşımı, geçen hafta, hem de Amerika'da, üstelik Başkan'ın yanı başında da yaptı. Suriye gibi İran da Türk'ün ve Türkiye devletinin kadrini bilecek midir? Nüfus bakımından bir Fars-Türk devleti olan İran'dan yakınlık bekliyoruz. Kültürel bir yaklaşım, yol açar. Türkçe'nin en büyük şairlerinden Nesîmî'yi, Fuzûlî'yi, Hatâyî'yi bugün İranlılar bizden daha iyi anlıyorlar. Türk taraflarını daha ne zamana kadar saklayacaklardır? Türk devlet adamları ile Türkçe konuşmaktan kaçınmaları ne kadar manasızdır. Amerika, İran'a sataşacaksa, atom bombası yapacak diye vazgeçmez. İran'ın nükleer enerjiye ihtiyacı bulunduğu iddiası, dünya ile dalga geçmektir, kabûl edilemez. Petrol ve gaz zenginliği ile dopdoludur. Bütün dünya İran atom bombasına karşıdır. Avrupa karşıdır. Rusya karşıdır. 23 Arap devleti silme karşıdır. Pakistan karşıdır. Bizi milyarlar harcayıp atom bombası edinmeye mecbur kılacağı için Türkiye de karşıdır. Hangi devlet var ki bize ne, ne yaparsa yapsın! diyor? Atom bombası sahibi Pakistan ilâve bir saygınlık kazanmadı. Hindistan tehdidi karşısında mecbur kaldı. Atom bombaları yok diye Japonya ve Almanya'nın saygınlığı eksildi mi? İsrail evet İran'ı tehdit ediyor. Ama İran, Doğu Akdeniz'den elini çektiği an, İsrail tehdidi kalkmakla kalmaz, dostluk bile başlar. Arap ülkeleri ile İran'ın arası da düzelir. Ama İran, atomsuz ve füzesiz de politik olarak Filistinlileri savunur, yardımda bulunur, engel yoktur. Sözün kısası şudur: Orta Doğu bizim coğrafyamızdır, yeni bir savaş, atom, füze, örgüt, tehdit falan görmek istemiyoruz.