İktidara göre her şey mükemmel, olumsuzluk varsa AK Parti dışındakilerden kaynaklanıyor. Muhalefete göre iyi giden hiçbir şey yok ve hepsinden iktidar sorumlu. Muhalefet dedi isem, ancak bir kısmı Meclis'deki resmî muhalefet. Zaaflarını ve eksiklerini, Meclis dışı muhalefet tamamlamaya çalışıyor ama önemli kısmı gayri meşru... AK Parti'yi beğenmeyenler sonbaharda seçim istiyor. İsteyenlerin hiç biri, seçim yasasının düzeltilmesini talep etmiyor. Bize göre bu yasa ile seçim, Türk demokrasisinin ilkelliğini sergiledikten başka, çok dengelerin bozulmasına zemin hazırlayabilecek bir bomba hâline dönüşmüştür. Bu yasa ile erken seçim yapılmaması daha iyidir. Niçin böyle oldu? Zira her seçim öncesi Meclis'te çoğunluğu elde bulunduranlar, kendi partilerinin lehine tecelli edeceği zannı ile -ki hepsi yanıldı- yasayı deldikçe yamaladılar, yamaladıkça deldiler. Bugünki acayiplik ise daha vahim. Zira bu yasayı AK Parti'nin savunması dışında, bütün muhalefet partileri de savunuyorlar. Yüzde 10 barajın, illere nüfuslarına aykırı milletvekili dağıtılması rezaletinin, en küçük mucip sebep bulunmaksızın 400 sayısının 550'ye yükseltilmesi acayipliğinin üzerinde duran hiçbir parti yok. Zira erkekliğe aykırı buluyorlar. 1999 ve 2002 seçimlerinde erkekliği savunanlar, sandıklardan çıkamadılar. Erken seçim isteyenlerin yanında, hükûmetin hemen istifası ve Meclis dışı hükûmet kurulması rüyasını görenlerin de bulunduğunu biliyoruz. Olağanüstü hükûmetlerin tadını alanlar veya sadece kitaplardan, gazetelerden okuyup ağızları sulananlar, ortalarda dolaşıyor. Muzırlık yapmaya hazırlanıyorlar. Bunların içinde, bugünki iktidarın laiklik ilkesini çiğnediği samimi kanaatinde olanlar, Atatürk'ü 1938'de öldü sananlar ve her türlü macera düşkünleri mevcut. Bunların aklından Avrupa Birliği geçmiyor bile... Şöyle ifade edeyim: Avrupa Birliği'ne nefretleri yanında, AK Parti'ye sevgisizlikleri hiç kalıyor. Bu kafa Türkiye'de söz sahibi olursa, ikinci sınıf, herkesin sataşabildiği, petrolsüz Orta Doğu devletleri gibi anormal nüfuslu yoksul bir ülke oluşur. Daha lâf çok da, sütunum bitti. Çok acele demokrasimizi onarmadığımız takdirde, ciddi gelişmeler olacaktır.