Demokratik açılım, Kürt açılımı, Ermeni açılımı, İstanbul'u sel aldı, Ergenekon, Patriot... diyerek Eylül ayının ilk yarısını tamamladık. Bu gece Kadir Gecesi... Kur'ân'ın Efendimiz'e nâzil olmaya başladığı gece... 609 yılında vuku bulduğuna göre, Mîlâdî takvimle tam 1400 yıl önce... Cihan hâkanı Kanûnî Sultan Süleyman'ın Budapeşte'ye girişi (1526)... Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'nın düşmanı Polatlı'da durdurduğu Sakarya zaferi (1921) ve ertesi yıl İzmir'e girişi (1922)... Hep Eylül ayı başlarında... Bu yıl, biz İstanbullular'ın Şeker Bayramı dediğimiz bayramı da yaşıyacağımız Eylül sonu ise, İstanbul'un en letafetli, en patetik ve romantik günleridir. Ankara'da bile yılın en güzel kesimidir. Bayram sonrası Eylül'ün son haftası... Politika canlanacaktır. Türkiye'ye yol haritası çizerek Atatürk'ü ibtâl etmek hayâl-i muhâline kapılan PKK, kan akıtmayı sürdürecek. Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadeledeki azmimizi tekrarlamıştır. Şu sırada Irak ve Suriye cumhurbaşkanları da Ankara'da bekleniyor. Kuzey Irak'taki 5.000 kişi oldukları söylenen PKK militanlarının üçte biri Suriye uyruğudur. Bu bakımdan Suriye'nin katılımı olmadan PKK'yı dağıtmak zordur. Türkiye ile savaşan Suriyeliler'e Şam yönetiminin ne yapacağını öğrenmek, hakkımızdır. Bu durum, Türkiye-Suriye ilişkilerinin en ağırlıklı konusudur. Talabani'den ise, Kuzey Irak Kürt otonomisinde yuvalanan, dağ işgal eden terör örgütü hakkında Bağdad'ın kararını öğreneceğiz. Suriye ve Irak'la elbette ticaret ve petrol de konuşacağız. Su meselesini konuşmasak da olur. Türkiye'de iktidar ve genel kurmay, PKK hakkındaki tutumunu açıkladı. Ancak PKK silâh bırakmıyor diye Türkiye'nin demokratik reformlardan vaz geçmesi bahis konusu değildir. Kürt asıllı vatandaşlarımızın istekleri, elbette AB kriterleri çerçevesinde hızla gerçekleştirilecektir.