Sayın Başbakan, Aydınlar tabir edilen grupla Diyarbakır'da bulunuyor. Elbette Kürt vatandaşlarımızın dertlerini yerinde dinlemek çok olumlu. Ancak PKK'nın terörden vaz geçmesi, daha çok dış faktörlere bağımlıdır. Dış ilişkilerimizde ne yapalım da terör belâsından kurtulalım? sorusunun mertçe, kıvırtmadan verilecek cevabı şudur: Birleşik Amerika ile stratejik müttefikler şeklinde davranalım. İran ve Suriye ile, onlardan en küçük elle tutulur yakınlık görmeksizin, yumuşadıkça yumuşayan politika, Türk'e yaramaz. Türk'e zararlıdır. Komşumuzdur veya din kardeşimizdir, duygusallığı, politikada saflık sayılır. İran ve Suriye'ye platonik aşkımız sürdüğü müddetçe, Amerika, PKK'yı serbest bırakmakta, Türkiye'ye girip çıkmasına aldırmamakta devam edecektir. Bu gerçeği kavramak neden bu derecede zor oluyor, anlamak mümkün değil. İş bu kadarla kalsa, gene bir şey. Ama bu gidişle Amerika, Kürdistan devletini tanıyacaktır. Kerkük'ü bu devlete bırakacaktır. Ermenistan'ı güçlendirecektir. Ermeni diasporasının bütün yaygaralarına olmadık kapıları açıp başımızı şişirdikçe şişirecektir. Bunları öngörmek için, stratejik dehâ gerekmiyor. Ön yargılardan (prejüje'lerden) arınmış bir muhâkeme ile olayları değerlendirmek yeterlidir. Ama İran da boş durmuyor. Amerika'nın işini yokuşa sürdükçe sürüyor. Irak Şiileri ve Şii tahakkümündeki Suriye, yüzlerini Tahran'a döndürdüler. Doğu Akdeniz'den Suriye-Irak-İran yolu ile Orta Asya'ya uzanan süper bir Şii kuşağı Amerika'ya rahmet okumayacaktır. Kürt ve Ermeni ile Orta Doğu'da iş yapmaya kalkışmak, çürük zemine basmak demektir. Irak, bugün Kürtler'le Şii Araplar'ın arasında bölüşülmüştür. Sünnî Araplar'ın esamisi okunmuyor. Irak'ta yönetim Kürtler'e geçtiği takdirde Şii Irak, İran'a katılacaktır. Tarihte birden fazla emsali vardır. Zira aksi takdirde Kürtler, bırakınız Kerkük'ü, Körfez'e kadar inmek isteyeceklerdir. Burada güvence, Amerika'nın Orta Doğu'daki yaptığı ve yapacağı bütün operasyonların sebebinin petrol olmasıdır. Ve Amerika'nın petrolden vaz geçmesinin mümkün bulunmamasıdır. Ne zavallı bir gerekçe değil mi? Maalesef cihanşümul (evrensel) politika bu şekilde işliyor. Böylesine bir dünyada, AK Parti'yi istemeyenler, Avrupa Birliği'nde tökezlemesini dört gözle bekliyorlar. Amerika da bizdeki muhalifler gibi algılarsa, bilmem ki ne olur?