Viktor Yuşçenko'nun zaferi, Ukrayna Cumhuriyeti'nin yönünü Batı'ya, yani Avrupa'ya çevirecektir. Başbakan Viktor Yanukoviç'in hezimeti, bu önemli ülkenin kuzey istikametini, yani Rusya'yı engelledi. 14 yıl önce bağımsız ve Rusya'dan ayrılan en büyük (daha doğrusu en fazla nüfuslu) Sovyet Cumhuriyeti olan Ukrayna, 10 yıldır Başkan Kuçma'nın yönetiminde idi. Türkiye ile iyi ilişkiler kuran Leonid Kuçma, Sayın Demirel'le dost idi. Batı ile de iyi geçinen Kuçma, Moskova'ya karşı dikkatli davrandı Kırım'ı mecburen Ukrayna'da bırakan Rusya, Karadeniz donanmasının tam yüzde ellisini de Ukrayna'ya vermişti. Şimdi Putin'in, Yuşçenko iktidarını nasıl karşılayacağını izleyeceğiz. Eski KGB ajanlarınca zehirlenip çehresi bozularak iktidara gelen Yuşçenko, bizim görebildiğimiz kadarıyle, ülkesini hızla Avrupa Birliği üyeliğine hazırlayacaktır. Nüfus ve toprak bakımından Polonya ve İspanya'dan büyük olan Ukrayna'nın adaylığı, Brüksel'de olumlu karşılanacaktır. Bu arada Ukrayna ile Romanya arasına sıkışmış, Ukrayna tarafından Karadeniz sahilinden içeriye atılmış Moldova Cumhuriyeti de, artık Moskova'dan ürkmeksizin, Avrupa Birliği üyeliğine başvuracaktır. Moldova'nın 5 milyondan az nüfusunun (34 bin km2) üçte ikisi (yüzde 64.5) Romen ve resmî dil -bir Latin dili olan- Romence'dir. 200.000 nüfuslu Gagauz Yeri denen otonomide, İstanbul Türkçesi'ne çok yakın Türkçe konuşan Ortodoks Türkler yaşıyor. Moldova nüfusunun yüzde 14'ünü Ukranlar, yüzde 13'ünü Ruslar oluşturuyor. 52 milyon olan Ukrayna nüfusunun yüzde 22'sinin Rus olduğunu da hatırlarsak, karmaşık yapı ortaya çıkar. Rusya'nın Ukrayna'daki 12 milyon Rus'u pas geçeceğini düşünmüyoruz. Diğer dikkate değer bir durum, Birleşik Amerika'nın Ukrayna ile olan, Birinci Cihan Savaşı'ndan kalma ve bugün daha da sıkı hâle gelen alâka ve ilişkisidir. Başkan Yuşçenko, şiddetle desteklendiği Washington'la bu olumlu durumu sürdürecektir. Ülkenin kalkınmasına ve 'Mafia'nın tasallutundan kurtulmasına Amerika'nın yardımcı olacağı kesindir. Ama sürprizlerin en büyüğü, bir sabah erken saatte, Brüksel'deki büyükelçisinin, Rusya'nın adaylığı için dilekçeyi Avrupa Birliği'ne sunması olacaktır. Hâsılı Ankara'nın işi zordur ama, Brüksel'de de işler kolay değildir ve gittikçe çetrefilleşecektir.