Vietnam'laşmak

A -
A +

Irak'ın Amerika için Vietnam'laştığı üzerinde çok duruluyor. Bunun kanıtı olarak savaşta ölen Amerikan askerinin sayısının 1000'i bulduğu gösteriliyor. Amerika, Vietnam savaşında 50.000 ölü asker verdi. Irak'ta bu rakamın ellide birindedir. Hoş bir kıyaslama olmadı. Ama Vietnam'la Irak'ı mukayese eden ben değilim. Amerika Savunma Bakanı Rumsfeld, 1000 askerin, teröre verdikleri kurbanların sayısı yanında önemsiz kaldığını söyledi. Terörle savaşta ağır kayıplara uğrayabileceklerini, asla vaz geçmeyeceklerini vurguladı. Amerika, Irak'ta şüphesiz plansız saçma sapan işler yaptı. Yapmakta devam ediyor. Irak halkı içinde yalnız Kürtler'e güveniyor. İngiltere ve İsrail dışında bir devletçe de umduğu nisbette desteklenmedi. Meselâ bize çok güvenmişti. Güvendiği dağlara kar yağdı. Zira Türkiye, itirafta çok zorlanıyoruz ama, Amerika teklifindeki milli menfaatleri değerlendiremedi. Hâlâ asker göndermediğimiz için öğünenler pek çok. Asker gönderse idik, bugün Irak'ta ve Türkiye'de PKK çetelerinden kurtulmuştuk. Türkmenler'e kıyım yapılamaz, böyle bir ırk temizliği bahis konusu bile olamazdı. Şüphesiz Kürt devleti kurulamazdı. Kürt devletinin kurulmasının bizim asker göndermeyi reddetmemiz üzerine kesinleştiğini söyleyenler, Barzani ile Talabani'dir, bütün gazeteler yazdı. Böyle büyük lutuflarımız olmuştur. Bu lutuflarımız Türk milletininin sırtından yapılmıştır. Amerika şüphesiz Orta Doğu'yu, hattâ bu coğrafyadaki en küçük devleti demokratlaştıramaz. Demokratlaştırmayı, Amerikalılaşmak manasında kullanıyorsa başka. Demokrasi, bütün dünyada uyulması şart bir rejim değildir. Sadece bazı toplumların hayat tarzı kabûl ettikleri, asla vaz geçemiyecekleri bir rejimdir. Her topluma uygunluğu ileri sürülemez. İkinci Cihan Savaşı'ndan sonra Japonya, Almanya, İtalya'nın şaşırtıcı bir sür'atle demokrasiyi benimsemeleri Amerika'ya yanlış misaller oluşturmuştur. Demokrasi, Orta Doğu devletlerinin çoğu için anarşi demektir. Tarihî gelişimler ve reel-politik, hayalcilik ve idealistlik kaldırmaz. Kaldı ki Amerika'nın hedefinin enerji kaynaklarını kontrol altına almaktan ibaret bulunduğunu artık herkes biliyor. Terörle savaş bile ikinci plana düşüyor ki, bu husus Amerika'nın ve Batı'nın başını büyük belâlara sokabilir. 2005 sürprizler yılı olacaktır. Bütün dünya ona göre hazırlanmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.