Tezkire'nin reddinin doğuracağı vahîm sorunlar üzerinde, Türkiye'yi uzun yıllar yönetmiş iki çok tecrübeli devlet adamı, Süleyman Demirel ve Kenan Evren uyardılar. Eğer Türkiye'nin reddi ile savaşın, yani Amerika'nın Irak'ı işgalinin önlenebileceğini sanan politikacımız varsa, gafletin bu derecesine çok üzülürüm. Amerika, kuzeyi az kullanarak bir kaç haftada Irak'ı alacak ve kuzeyden cephe açamamasından uğradığı madde ve insan kayıplarını fatura edecektir. Kuzeydeki aşiretleri silâhlandıracaktır. Yeni bir Türkmen kıyımı başlıyacaktır. Gene yüz binlerce Kürt komşumuz sınırlarımıza yığılacaktır. İçlerinde binlerce süper silâhlı PKK'lı (affedersiniz KADEK'li diyecektim!) bulunacaktır. Askerimize bir sürü fuzulî meşgale çıkacaktır. Bunlar Türk devletini çok rahatsız edici şeylerdir. Halkımızın ıstırabı çok artacaktır. AK Parti artık seçim kazanamıyacaktır. Ama bütün bunlar, asıl kaybımızın yanında ikinci derecededir. Türkiye, Asya'da sınırların yeniden çizilmesi oluşumuna katılamıyacaktır. Asıl sorun budur. Amerika, bu oluşumda Türkiye'ye teklifler yapmaya hazırlanıyordu. Şimdi bu işleri Türkiye'siz yapmaya çalışacaktır. Geçen Cumartesinden beri artık Türkiye'ye fazla güvenmiyor. Orta Doğu'nun bugünki siyasî haritası 1919'da tespit edildi. Eskidi. Biz komşu olduğumuz ve içimize fazla kapandığımız için eskidiğini sezememiştik. Sağ olsun Amerika uyardı. Şimdi Pax Americana'ya uygun yeni bir siyasî harita ortaya çıkacaktır (1919 sınırları Pax Britannica'ya göre, 1919 öncesi Pax Ottomana mucibince çizilmişlerdi.) Orta Asya'ya kadar yeni düzenlemeler yapılacaktır. Önümüzdeki yıl Amerika, İran'dadır. Bu yazdıklarımızı fantastik bulanlar veya böyle şeylerle hiç meşgul bulunmayanlar, Yüce Meclis'te red oyu verdiler. Zira iktidar partisi yöneticileri, en büyük kısmı henüz politikaya girmiş milletvekillerimizi aydınlatmadılar. Yeni bir Asya'nın ortaya çıkacağına göre davranılmadı. Dünyanın değiştiğine inanılmadı. Küçük Türkiye'ye doğru yüründü. Gözler açılmalı, Büyük Türkiye görülebilmelidir.