Washington'dan görünüşümüz

Washington'ın Türkiye'ye bakışı değişti. Çok değişti. Değiştikçe değişiyor. Türkiye'nin, stratejik müttefikliğine istidadı ve hevesi bulunmadığını sanıyorum teşhis ve tesbit etti. Büyük Orta Doğu ve Avrasya projesini, diğer iki stratejik müttefiki, İngiltere ve İsrail'le yürütmeye karar verdi. Diğer devletleri de yumuşak ve ılımlı tutmaya çalışıyor. Bizim bulunduğumuz bölgede, Türkiye'yi dengeleyecek değil de, uğraştıracak, dışarı ile ilişkilerini kesecek, dışarıya baktırmayacak kıytırık, küçük müttefikler arıyor. Bazı şeylerin küçüğü öylesine mide bulandırır ki, başka şeyle uğraşamazsınız. Bakınız 72 yaşındaki Talebani, Irak cumhurbaşkanı oldu. ABD ne derse yapacaktır. İran'dan emindir. Washington, Ermenistan'ı da hazırlamaya çalışıyor. NATO'daki büyük müttefikimiz Birleşik Amerika, Irak'taki PKK'yı da pençesinde tutuyor. Şam'ı, Tahran'ı ziyaret edip kendisine nisbet veren Türkiye'ye niçin yakınlık göstersin? Bilakis güneyi Türkiye'ye kapattı. Şimdi doğumuzu kapatacaktır. Balkanlar'da da Amerika, Türkiye'yi bir tarafa bırakıp Yunanistan'la işlerini yürütmeyi düşünüyor. Dışişleri Bakanı Miss Rice, bu konuyu inceliyor. Kararını verecektir. Ve biliyorsunuz dediği dediktir. Amerikan medyası, hiç bir zaman bu derecede aleyhimize dönmedi. Türkiye'yi destekleyen önemli basın ve yayın organları, artık bize verip veriştiriyorlar. Yanlış, zararlı şeyler yazmaktan da çekinmiyorlar. Bu durum, daha rahatsız edici bir hal alabilir. Yalnız biz mi zarar görürüz? Hayır, şüphesiz Amerika da görür. Ancak Amerika, cihan devletidir. Zararlarını başka yerlerden telâfi eder. Pax Americana'yı biz istesek de, istemesek de gerçekleştirecektir. Biz istesek de, istemesek de, Suriye ile İran'da ne yapacaksa yapacaktır. Biz Irak'ta olduğu gibi ağzımızı gökyüzü istikametine doğrultacağız. Doğrusu Bağdad'da bir Kürt devlet başkanı, tarih ilmi bakımından üzerinde durulacak konudur. Ve bir de Irak'ın kuzey üçte birinde mükellef bir otonomi verilmiş federe devlet... Arap coğrafyasından bir şeyler kopuyor. Araplar yâleyli ile meşgul. Bana dış politikamızda zamanlama ve mekânlamada ayarsızlıklar var gibi geliyor. Çocuklarımızın zarar göreceği bir akıntıya kapılmayalım. Dış politika, askerî harekât gibidir. Hataları afv etmez.