YÖK atağı

A -
A +

YÖK'ün BBC'yi bile şaşırtan bildirisinde beni en olumsuz etkileyen, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkilerine girmek teşebbüsüdür. Zira bizim sistemimizde cumhurbaşkanını kendi üyeleri arasından TBMM seçer. Meclis dışından seçilmek kapısını açan Kenan Evren anayasasıdır ki, ucunda Evren'e halk oyu ile 7 yıl daha sağladı. Atatürk'ün kurduğu sistem bozuldu. Daha önce 1961 anayasası da hukuk devleti yaftası altında yargıçlar devleti kurmuştu. Üstelik Atatürk'e, İnönü'ye Bayar'a verilmeyen ve onlar tarafından da talep edilmeyen yetkiler, sorumsuz cumhurbaşkanına verildi. Rejim yara aldı. Demokrasi zora girdi. Türkiye Cumhuriyeti, millî iradenin münhasıran Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından temsil edileceği ve başka bir ortak tanınmayacağı temeli üzerine kurulmuştur. İcra (hükûmet), Meclis'in içinden çıkar ve Meclis'in güveni ile kaimdir. Gerçi yargı bağımsızdır. Ancak, yalnız Meclis'in çıkardığı yasalara bağlı olarak karar verir. Hattâ yargıcın kanaatine yer vermemesi bakımından mübalağa vardır. Bugün yasama bile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde değildir. Ancak yasaları hazırlamaktadır. Bunların üst onay mercii Çankaya ile Anayasa Mahkemesi'dir. Senato'nun kaldırılması ile bu durum büsbütün pekişti. Batı demokrasilerindeki çok yüksek maaşlı, hattâ örtülü ödenek sahibi yargıcın epey geniş kanaat belirterek hüküm verdiği sistem bizde de olmalıdır. Fakat jüri sistemine tarafdar değilim. Yetmiyormuş gibi şimdi YÖK, sürpriz açıklaması ile, Yüce Meclis'in başlıca fonksiyonlarından biri bulunan cumhurbaşkanını seçmek görevini kısıtlamaya kalktı. Meclis'in, Atatürk dönemindeki yetkilerini istirdâdı (geri alması), sağlıklı demokrasi için daha iyidir. Ama bunun da şu şartları vardır (ki politikacılar geciktirdikçe geciktirdi): 1) Feci seçim kanunu, baraj, seçmen sayısındaki akıl almaz farklılık ortadan kaldırılmalı. Üçte bir oyla üçte iki çıkarmak durumu asla tekrarlanamamalı. 2) Milletvekili statüsü belirlenmeli, para pul işleriyle kesin ilişkisi kesilmeli, dokunulmazlık AB normlarına göre düzenlenmeli, milletvekili sayısı 400 olmalı (ayrıca 100 senatör bulunabilir). 3) Devletimizde neyin olup neyin olamıyacağı AB normlarında yeni bir anayasa ile belirlenmeli. Hukuk devleti iddiası, mülkün temeli olan adalet devleti şeklinde değiştirilmeli. Bunlar yapılmadıkça, cumhurbaşkanı seçimi için kapı kapı dolaşmak gibi acayiplikleri göze almak gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.