Yolsuzluk furyası

A -
A +

Tarihte yolsuzluk ve rüşvetten arınmış bir devlet ve bir toplum göstermek çok zordur. Bugünün dünyasında da böyledir. Ancak bu sosyal âfetlerin de ölçüsü vardır. Kronikleşmiş yolsuzluk furyası içinde yaşayan devletler ve toplumlar, hukuk ve adalet boşluğuna düşmenin eşiğindedir. Türkiye bugün bu hâle geldi. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiyeleri'nde de rüşvet, irtikâb, irtişa, yolsuzluk, haksız iktisap, soygun, hâttâ hortum vardı. Ama son yıllarda öyle bir çizgiye yükseldi ki, tedbirler hiç kifayet etmiyor. Kopenhag ve Maastricht ölçütlerinin uygulanmasını dört gözle bekliyoruz. Otoreformla bu belâdan kurtulabileceğimiz ümidi, bütün vatandaşlarda yok doldu. Maalesef... Ümitler nasıl kesilmesin ki, milyarlarca dolar götürenlerin çaldıkları paralar geri alınamamıştır. O herifler yatları, uçakları, helikopterleri, yalıları, malikâneleri, metresleri, dalkavukları, dışarıdaki yüz milyar dolarları ile hâlâ ellerini ve kollarını sallıyarak aramızda geziyorlar. Zaten Türkiye, sahilleri, ormanları, arsaları, arazileri çoktan yağmalanmış bir ülkedir. Meselâ 1924'te Osmanoğulları'nın mülkiyetindeki bütün topraklar, millete intikal etmemiş, mütegallibenin elinde kalmıştır. En vahîmi, adalete şaibenin sıçramasıdır. Maazallah... Ama bin dolara yargıç, savcı, profesör, doktor, beş yüz dolara öğretmen, polis, hemşire çalıştırırsanız, suç oranı büyüdükçe büyür, insan kalitesi düştükçe düşer. Sanılanın aksine, Avrupa'da en düşük maaş alan da bizim milletvekillerimizdir. Dokunulmazlık sınırlandırması da, para pul işleriyle ilişkilerini kesecek etik düzenlemeler de yapılamadı. Heyecan ve sabırsızlıkla ihale bekleyen politikacı, büyük ve ufak bürokrat, iş adamı zümresi, ortaya bozuk yollar ve çürük yapılar çıkartıyor. Mahallî idarelerde yolsuzluktan geçilmiyor. Özel sektöre kaçmayan denetçiler, müfettişler, bin dolara talim ediyorlar. Büyük kavga içindeki üniversitelerimiz, üçte biri hiçbir iş bulamayan, iyi de eğitilmemiş yüz binlerce mezun veriyor. Konya trajedisinin etkisiyle bu yazıyı yazıyorum ama, gerçekler aynen böyledir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.