Yoksulluk içinde yolsuzluk, Türk toplumunu çökertti. Türkiye yağma edildi. Rüşvet, haksız kazanç, toprak, arazi, sahil, orman gasbı, banka boşaltmak, iliklerimizi kemirdi. Türkiye'yi borçlu ülkelerin en başına oturttu. Korkunç bir sosyal dalgalanma oldu. Namuslu, şerefli aileler geriledi. Türediler öne çıktı. Demokrasinin sahibi olması gereken burjuva sınıfının her katmanı ağır darbeler yedi. Yolsuzluğun politikacı -bürokrat- iş adamı ittifakıyle oluştuğu söyleniyorsa da, eksiktir. Son zamanlarda başka sınıfların iştiraki de konuşulmaya başlandı. Ekonomimizin yüzde 60'ı kayıt dışıdır. Yolsuzlukla elde edilen Kayıt dışı ekonomik kazanç AB, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde yüzde 10 civarındadır. Türk milletinin soyulmasını önlemek için bazı teşebbüsler yapıldı. Sonuncusu, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin oluşturduğu araştırma komisyonudur. Neticeye ulaşmak yani suçluları mahkûm etmek, çalınanı geri almak ve hırsızlık yollarını kesmek ihtimali zayıftır. Bir yerlere gelip takılır kalır. Zira sistem hastadır. Sistem ıslah edilememiş, reformdan geçirilememiştir. Kendi dinamiklerimizle böyle bir reformu gerçekleştirmemiz pek çok zordur. Ancak Avrupa Birliği kriterlerini kabûl ederek soyulmaktan, hırsız ve uğursuzlarca itilip kakılmaktan kurtulacağız. Başka türlü çare söyliyenlere inanmayınız, hayâl-i muhâl ile uğraşıyorlar. Bugünki sistemle devletin soyulmasını önlemek, gasbedilenleri kısmen de olsa geri almak, suçluları cezalandırmak, Avrupa Birliği'ne tam üye olmamızdan daha güçtür. Biz böyle görüyoruz. Hâsılı 21. yüzyıla kötü girdik. Düzelmemiz şarttır.