Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, 11. cumhurbaşkanının partiler arası mutabakatla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce seçileceğini bildirdi. Emin olunuz Türkiye rahat nefes aldı. Ben böyle sert dönemeçler almaktan çekinmeyen politikacılara devlet adamı derim. 12. cumhurbaşkanına gelince, zamanı gelince nasıl seçileceği düşünülür. 7 yıl sonra... İki hafta aralıkla iki turlu halk oylaması, Türkiye'nin asabını iyice gererdi. İkinci turda AK Parti'nin adayı değil, karşı aday kazanırdı. Zira bütün oylar, AK Parti'li olmayan aday üzerinde birleşecekti. Meğer ki AK Parti, ilk turda yüzde 50'yi bulsun... Bu da imkânsızı zorlamaktı. Şunu demek istiyorum: Sayın Erdoğan, evvelsi günkü Türkiye'yi rahatlatan demeciyle, partisini de korumuş oldu. Türkiye'nin trilyonlar harcayarak cumhurbaşkanını hemen halka seçtirmesinde aceleye getirilecek hiçbir zorunluluk yoktu. Bir reform değil, bir tepki idi. Gerçek reform şiddetle ihtiyaç duyulan ve bütün devlet mekânızmasını çağdaşlaştıracak yepyeni bir anayasa ile gerçekleşir. Anamuhalefet lideri Sayın Baykal, hepimiz gibi şaşkınlığa uğradı. İlk mızıkçılığını da yaptı: Cumhurbaşkanını Meclis dışından seçelim dedi. Doğrusu yakıştıramadım. Hiç yakıştıramadım. Zira bu, Yüce Meclis'te bu liyakatte milletvekili olmadığı manasına gelir. Asla doğru değildir. Atatürk Cumhuriyeti sistemine kökten aykırıdır. Ama Sayın Baykal'ı anlıyoruz. AK Parti'nin iki hafta sonra birinci parti ve çok büyük ihtimalle tek başına iktidar olarak seçimlerden çıkacağı bellidir. Bu durumda Çankaya için kendi grubundan aday göstermek hakkı AK Parti'nin olacaktır. Ve Sayın Erdoğan, diğer partilerin itiraz edemeyeceği bir milletvekilinin adaylığı için söz verdi. Ben, Meclis Başkanının da aynı dikkatle seçilmesi halinde AK Parti'nin çok rahat icraat yapacağı kanaatimi yazıyorum. Ve tabiatıyla AK Parti, 22 Temmuzda alacağı oy oranına ve çıkaracağı milletvekili sayısına göre konuşacaktır. Bu suretle Türkiye'yi cumhurbaşkanı krizinden kurtaracak bir Meclis ve içinden çıkaracağı bakanlar kurulu ve devleti yönetecek olan başbakan, gürültü patırtı içinde değil, sulh, sükûnet, huzur içinde yeni dönemi açacaktır. Mızıkçılığa kalkışanı, kurnazlığa sapanı milletimiz hemen teşhis edecektir.