Zirve sonrası

A -
A +

İstanbul'daki gerçekten tarihî NATO zirvesinin arta kalan dedikoduları ve de gerçek değerlendirmeleri yapılıyor. Artık zirvenin sonrasındaki gelişmeler bekleniyor. Irak'ı perişan eden, Amerikan askerî zaferini tecrübesizliğiyle hezimete çevirmesine ramak kalan Bremer, yurduna döndü. Irak yönetimi, Iraklılar'a devir ve teslim edildi. Bu son cümleme inanıp inanmamayı, okuyucularımın takdirine bırakıyorum. Amerika, zaman kazanıyor. Afganistan'da ve bilhassa Irak'ta dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şeyler yapıyor ki, reform oldukları çok su götürür. Neyi bekliyor? Kasım ayındaki başkanlık seçimlerini bekliyor. 4 yılda bir Amerika, başkanlık seçimlerine kilitlenir. Kuruluşundan beri böyledir. Zira sistem böyledir. Kasım ayına kadar Başkan Bush'un bir şeyler yapıyor görüntüsü vermesi, ikinci başkanlık seçimlerini kazanmasını da sağlayabilir. Karşısında güçlü aday olsa idi, tekrar seçimi müşküldü. Ama Demokratlar, böyle bir şahsiyet çıkaramadılar. G8 toplantısını izleyen İstanbul NATO zirvesinde Birleşik Amerika, bütün Müslüman ülkelere, kendilerini bir güzel ıslah etmek için demokratik yardım teklifinde bulundu. Bu derecede barış sever ve iyi niyetli bu teklifin üzerine öylesine bir tehacüm oluşacağını bekliyordum ki, Washington sıraya koymakta güçlük çeksin. Hiç bir devletin kılı kıpırdamayınca, ne kadar yanıldığımı ancak anlayabildim. Dünyaya düzen getirmek iddiasıyla ortaya çıkan Roma, Osmanlı, Britanya cihan devletleri gibi Birleşik Amerika da, her ülkenin kendi dininin, yönetiminin, hayat tarzının, kendisi için tatlı olduğunu, öyle kolaylıkla vazgeçemiyeceğini, anlıyacaktır. Ama reform diye bir şey vardır. Islahat, tanzimat, düzenleme, yenileşme, çağdaşlaşma gibi size daha münis gelen bir kavramı da kullanabilirsiniz. Geri kalmış ülkelerin, büyük inkılâpçılar yetiştirebilseler dahi, kendi iradeleriyle düzen değiştirebilmesi gerçekten zordur. Ancak, dış baskının o ülkeleri çağdaşlaşmaya mecbur ve mahkûm etmesinin örnekleri vardır. Biri Japonya'dır, biri Türkiye. Moritanya ile Papua Yeni Gine arasında üç okyanusa rahatça bağdaş kurmuş bir dünyanın hiç olmazsa bazı kesimlerinin bu gerçeğe ulaşması mümkündür. Tabii kendilerine o kadar candan yardım edip ilgi gösteren Birleşik Amerika'ya şükran borçlarını ödeyeceklerdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.