Bakana "Karım kaçtı BULUN" ricası!..

Hepimiz bakanları Türkiye'nin en önemli meselelerine çözüm arayan, proje üreten ve bu konuda kafa yoran insanlar olarak biliriz. Ama bazen milletvekillerine ve bakanlara öyle talepler geliyor ki, insan gülsün mü, üzülsün mü bilemiyor. Bunun son örneğini Devlet Bakanı Faruk Çelik yaşadı. Bakan Çelik, odasında bir grup gazeteci ile Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden olan "Alevi açılımı"nı konuşurken, cep telefonu çalmaya başladı. Çelik önce telefona bakmadı, fakat arayan ısrarcıydı. Bakan telefonu kapattıkça arayan kişi bıkmadan yeniden arıyordu. En sonunda Bakan Çelik, dayanamayıp telefona baktı. Arayan kişi bir vatandaştı ve ne yapmış etmiş bakanın cep telefonuna ulaşmıştı. Çünkü çok önemli bir meselesi vardı. Telefonu açan Çelik'e vatandaş, "3 aylık evliydim, karım evden kaçtı. Karımı bulmam için yardım edin" diyordu. Bakan önce ne diyeceğini bilemedi ardından da vatandaşa elinden geleni yapacağını söyledi ve özel kalemine de konuyla ilgilenmesi için talimat verdi. Yani milletvekilleri ve bakanlar sadece önemli projeler veya Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren meselelerle değil, vatandaşın "evden kaçan kızı veya karısı", "çalınan parası", "kaybolan koyunları" ile de ilgilenmek zorunda kalıyor!.. 'Aşk'ın açılımı nedir? Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç, neşeli, esprili bir insan olarak bilinir. Meclis kulisinde birkaç gazeteciyle sohbet ederken konu dönüp dolaşıp sevgiye ve aşka geliyor. Atilla Koç soruyor bize: "Aşkın açılımı nedir? Biliyor musunuz?" "Hayır" diyoruz. "Nedir, siz biliyor musunuz?" Eski Bakan Koç, gülerek cevap veriyor. "Elbette biliyorum. Aşkın açılımı bizim evde. Atilla Şadiye Koç. Atilla benim ismim. Şadiye eşimin ismi. Koç da soyadımız. Baş harflerine bakarsanız AŞK'ı görürsünüz?" diyerek espriyi patlatıyor? Erdoğan'ın "Tonton Başkan"ı MUZAFFER BAŞTOPÇU AK Parti Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu Meclis'in en şişman milletvekilli. Böyle olunca da Baştopçu'nun kilo hikâyeleri de efsane hâlinde dilden dile dolaşır. Hatta, Baştopçu'nun anlattığına göre, tehlikeli olabileceği endişesiyle, kimse kendisiyle aynı asansöre binmek bile istemiyormuş. Başbakan Erdoğan da her gördüğünde Baştopçu'ya takılır ve "Tonton Başkan, kilolardan ne haber" der. Son olarak yine böyle sorunca Baştopçu, "zayıfladım efendim" diyerek üzerindeki neredeyse iki kişinin içine sığabileceği pantolonunu gösterir ve "Pantolon bol geliyor görüyorsunuz" der. Ama başbakan buna inanmaz ve der ki "O pantolon değil Şam şalvarı (Çok geniş bir şalvar türü). Onu giyerek bizi kandıramazsın!" Ama Baştopçu, kilo verdiği konusunda ısrarlı. Çünkü 155 kilodan 145 kiloya düştüğünü söylüyor. Bakalım Başbakan, Baştopçu'nun verdiği kiloları bundan sonra fark edebilecek mi? Milletvekili olmak mı yoksa milletvekilini oynamak mı zor? CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Meclis'in renkli simalarından? Zaman zaman Meclis kürsüsünde yaptığı esprilerle, zaman zaman da yaptığı sert eleştirilerle gündeme gelir. Ama Muharrem Bey, bu defa farklı bir şeyle halkın karşısına çıktı. Yalova'da çoğu kendi öğrencilerinden oluşan genç bir tiyatro topluluğunun hazırladığı "Rosto" adlı oyunda "milletvekili rolü oynayan gerçek milletvekili" olarak sahneye çıktı. Genç tiyatrocuların siyasetçi ve milletvekillerinin başından geçenleri, ilginç diyalog ve atışmaları konu alan oyunda Muharrem Bey, "milletvekili" rolüyle başrolü oynadı. Tiyatroya, sanata destek vermek için sahneye çıktığını söyleyen Muharrem Bey'e sorduk: "Milletvekili olmak mı zor, milletvekilini oynamak mı?" diye. Muharrem Bey, "milletvekilini oynamak çok kolay" diyerek şunları söyledi: "Çünkü içinizden geldiği gibi konuşuyorsunuz. Ağzımdan yanlış bir söz çıkar, bir gaf yaparım diye çok düşünmüyorsunuz." Sahnede olmayı çok sevdiğini söyleyen Sayın İnce'ye başka oyunlardan da başrol teklifi gelecek mi bakalım?