"Burhan Kuzu Hocam kadar bilemeyiz"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın başkanlık sistemiyle ilgili açıklamaları siyasi gündemin birinci maddesi hâline geldi. Hem iktidar hem de muhalefetten konuyla ilgili çeşitli yorumlar yapıldı, tartışmalar açıldı. Tam bu tartışmalar sürerken Başbakan Yardımcısı Bozdağ, hafta başında 48. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Tabii ziyaretin ana gündem maddesi de başkanlık sistemi oldu. Bozdağ'a başkanlık sistemine ilişkin çok sayıda soru yöneltildi. Bakan Bozdağ, bütün sorulara uzun uzun cevaplar verdi. Hatta ABD'de ve Fransa'daki sistemlerle ilgili birçok detay anlattı. Bakan Bozdağ, mevcut parlamenter sistemde yürütmenin yasama üzerinde etkili olduğunu, oysa başkanlık sisteminde böyle bir durumun söz konusu olmadığını, güçler ayrılığının net bir şekilde uygulandığını söyledi. Hatta ABD'den gelen bazı hükümet temsilcilerinin Türkiye ile anlaşma yaptıklarını ancak "Biz sizinle anlaşma yaparız ama temsilciler meclisinden geçip geçmeyeceğine karışamayız" dediğini söyledi. Bekir Bey, bunun bazı konularda yürütmenin elini rahatlattığını vurguladı. Bakan Bozdağ, yürütmenin aldığı bazı kararları beğenmeyen yasama organının hükümetin bütçesini harcama yetkisi vermeyebildiğine de dikkat çekti... Bozdağ'ın başkanlık sistemiyle ilgili bu kadar detaylı bilgiler vermesi üzerine bir gazeteci arkadaşımız "Bekir Bey, başkanlık sistemine çok iyi çalışmışsınız. Konuya çok hakimsiniz" diye takıldı. Bekir Bey de gülerek "Evet biraz öyle" dedi. Ancak arkadaşımız arkasından başkanlık sistemi konusundaki birikimiyle bilinen ve geçmişten beri başkanlık sistemini savunan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'yu hatırlatarak "Burhan Kuzu Hocayı bile geçmişsiniz?" deyince Bekir Bey gülerek, "Aman aman olur mu öyle şey... Biz ne kadar konuya çalışsak da Burhan Hocamızı geçmemiz mümkün değil. Hocamı o konuda kimse geçemez" diyerek duruma müdahale etti... Manhattan'daki Kırıkkaleli AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can özel bir davet üzerine gittiği Amerika'dan dönüşünde dünyanın en lüks bölgelerinden biri olan Manhattan'la ilgili ilginç bir değerlendirmede bulundu. Lüks mağazaların, markaların ve finans merkezlerinin bulunduğu Manhattan'ı dolaşan Can, "Dünya ekonomisinin ne durumda olduğunu orada anladım. En lüks mağazalar, markalar ve iş yerlerinin olduğu bu bölgede 'in-cin' top oynuyordu. Mağazalar bomboş, kimse alışveriş yapmıyor. Çok şaşırdım. Bizim Kırıkkale'nin Zafer Caddesi bugünlerde Manhattan'dan daha hareketli" değerlendirmesini yaptı.