Diyalog... Diyalog

Kamuoyunda uzunca bir süredir tartışılan demokratik açılım konusunda AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, problemlerin karşılıklı diyalog ile çözülebileceğine kendi başından geçen bir olayı anlatarak örnek veriyor. Kurt, yıllar önce Bayburtlu olan eşi ile evlendikten bir süre sonra eşinin ninesinin kendisinin Kürt olduğunu öğrenmiş. Ninesi bu durumdan önce çok rahatsız olmuş. Hatta çok yaşlı olmasına rağmen damadının ailesini ziyaret etmek için Diyarbakır'a gelmiş ve torununun hayatını yerinde görmek istemiş. Eşinin ve kendisinin ailesi yer sofrasında yemek yedikten sonra iki aile arasında hararetli bir şekilde Türk-Kürt tartışması başlamış. Tartışmanın uzaması üzerine nine devreye girmiş ve 'Boşuna tartışıyorsunuz. Kürt ya da Türk olsa ne olur, sonuçta hepimiz Müslümanız' deyince ortalık yatışmış. AK Partili Kurt, "Bu olay gösteriyor ki, aslında bizim empati kurabildiğimiz sürece çözemeyeceğimiz sorunumuz yok" diyerek karşılıklı diyaloğun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor... Bir bu kalmıştı! Bu köşede, milletvekillerine gelen ilginç vatandaş taleplerine zaman zaman yer veriyoruz. Bu da onlardan biri... Geçtiğimiz günlerde adı bizde saklı bir milletvekiliyle sohbet ederken, laf döndü dolaştı, vatandaş taleplerine geldi. Milletvekili, "Olmayacak talepler geliyor. Ama böylesi hiç başıma gelmemişti" diyerek anlatmaya başladı. Hikâye şöyle: Milletvekilini, geçmişte tanıdığı bir vatandaş aramış. Uzun süre milletvekiline kendisini hatırlatmaya çalışmış. Milletvekili ile karşılıklı hal hatır sorulduktan sonra vatandaş "Oğlumu evlendiriyorum ama param yok. Siz hatırlarsınız, fabrikanın yanında bir arsam var. Ama bir türlü satamıyorum. Arsayı satmam için bana yardımcı olun" demiş. Böyle bir talep karşısında şaşıran milletvekili, "Ben nasıl yardımcı olayım?" demiş ama, karşıdaki kişi "Sizin çevreniz vardır. Birkaç kişiye söyleseniz alıcı çıkar" diye ısrarcı olmuş. Milletvekili, böyle bir işe giremeyeceğini söyleyerek telefonu kapatmış, olayın da kapandığını düşünmüş. Ama azimli vatandaş kısa bir süre sonra bu kez mesaj göndermiş: "Ne oldu benim arsa işi. Hâlâ alıcı çıkmadı, satamıyorum. Düğün için para lazım..." Başından geçen bu olayı bize anlatan milletvekili "Böylesine ne denir, nasıl cevap verilir, gerçekten bilmiyorum. Olayı hatırladıkça sinirleniyorum" demekten kendini alamadı.