Kürsüde Asena olunca!

2011 bütçe tasarısının Meclis Genel Kurulundaki görüşmeleri geçen hafta başladı. İlk gün tümü üzerinde yapılan ve liderlerin söz aldığı görüşmelerin ardından kurum bütçelerinin görüşmelerine geçildi. Ne var ki daha ilk günden konuşma sürelerine uyulmayınca milletvekilleri sabah üçe kadar çalışmak zorunda kaldı. Oturumu yöneten AK Partili başkanvekili Nevzat Pakdil ek süre isteyen konuşmacıları kıramayıp iki veya üç dakika ek süre verince Meclis'in çalışması da sabaha kadar sürdü. Hem iktidar hem de muhalefetin grup yönetimi çalışma süresinin bu kadar uzatılmasından pek de memnun olmadı. Görüşmelerin üçüncü günü ise MHP'li başkanvekili Meral Akşener nöbeti devraldı. Akşener, bir gün önce Meclis'in sabaha kadar çalışmasını dikkate alarak daha görüşmelerin başında tüm milletvekillerini "Şimdiden uyarıyorum, kesinlikle ek süre vermeyeceğim" diye uyardı. Bu uyarıya bazı milletvekilleri itiraz edince Akşener, "Bu konuda hiç kimse ısrar etmesin. Artı olarak bir dakika bile eklemeyeceğim" diyerek kararından dönmeyeceğini anlattı. Oturumu yönettiği süre boyunca da Akşener kimseye ek süre vermedi, hatta bütçesini sunan bakanlara bile. Hal böyle olunca da bir gün önce ek süreler yüzünden sabaha karşı üçte biten görüşmeler, Akşener'in nöbetçi olduğu günde akşam 21.00'de sona erdi. Akşener'in bu tutumu ise en çok AK Partililer tarafından alkışlandı. Hocadan öğrencilere eylem dersi ÖDP eski Genel Başkanı olan sonradan BDP'ye katılan Ufuk Uras milletvekilliği yanında öğretim üyeliği görevini de sürdürüyor. Ufuk Hoca, "Türkiye'de sol hareketler" konulu doktora dersi veriyor. Kendisiyle sohbet ederken, laf, geçtiğimiz günlerde SBF'deki yumurtalı eyleme geldi. Ufuk Hoca, yumurta eylemini hem şık hem de anlamlı bulmadığını belirttikten sonra "Yumurta bize kötü şeyleri hatırlatıyor. Hrant Dink'e, Orhan Pamuk'a da yumurta atılmıştı. Ben öğrencilerime söylüyorum, daha farklı eylemler geliştirin. Örneğin, salonu toplu olarak terk edin. Tüm öğrenciler proteste için konuşmacıya arkasını dönebilir. Avrupa'da örneğin, protestocular toplu olarak lüks bir restorana gidip yemek yiyorlar. Hesap gelince de 'hesabı IMF ödesin, Dünya Ticaret Örgütü ödesin' diyorlar. Daha şık ve akıl dolu eylemler bulunabilir" dedi. Bakalım öğrenciler Ufuk Hoca'nın önerilerine ne kadar itibar edecek?