CHP'de bu hafta grup başkanvekilliği seçimleri var. Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay'dan boşalan grup başkanvekillikleri için seçim yapılacak. Seçimde yarışacak adaylardan birisi de Yalova Milletvekili Muharrem İnce. TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı bir konuşmayı sanal âlemde paylaşan İnce, internette "tık"lanma rekorları kırmıştı. Muharrem Bey, seçimler için, gördüğü milletvekili arkadaşlarından destek istiyor. Muharrem Bey'e arkadaşları "Bu işler internette tıklanma rekoru kırmaya benzemez" diye takılıyorlar. Muharrem Bey de "Keşke öyle olsaydı. O zaman kesin grup başkanvekili seçilmiştim. Grup seçimlerinde de en çok tıklanan aday olmak istiyorum. Destekleriniz bekliyorum" cevabını veriyor. Bakalım Muharrem Bey, milletvekili arkadaşlarından da internetteki gibi yüksek oranda bir ilgi görebilecek mi? Gandi'nin dedesi! Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kabinenin en etkin ve en çalışkan bakanlarından biri olarak bilinir. Ama bu yönünü hiç ön plana çıkarmaz. Bakan Çiçek'e "Çok çalıştığınızı düşünüyor musunuz?" diye sorduğumuzda ilginç bir cevap verdi: "Demokrasilerde hiçbir şey yapmadığı halde 'ben yaptım' diyenler çoktur. Onun için Gandi'nin bir sözü var. Hiç unutmam ve kendime de uygulamaya çalışırım. Gandi diyor ki: 'Büyükbabam bana dedi ki; iki tip insan vardır. Birisi çalışıp gayret eden, üreten insandır. Öbürü de hiçbir şey yapmadığı halde yapmış gibi görünüp piyasada geçinen insandır. Sen birinciden ol, çünkü bu alanda rekabet azdır.' Ben de bu birinci tip insan olmaya gayret ediyorum." Yumurta cezasından bugünlere AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu ile TBMM bahçesinde sohbet ederken, söz, demokratikleşmeye, hakların ve özgürlüklerin artmasına geldi. Mahmut Bey, Türkiye'nin bugün geldiği noktayı anlatmak için ilginç bir örnek anlattı. Mahmut Bey, ilkokula başlayana kadar tek kelime Türkçe bilmiyormuş. Okula başlayınca öğretmeni de ona ve arkadaşlarına Türkçe öğretmeye başlamış. Ama bu o kadar da kolay değilmiş. Okulda Kürtçe konuşmak kesinlikle yasakmış. Öğretmen bunun için bir de yaptırım koymuş. Kürtçe bir kelime söyleyen ya bir yumurta getirmek ya da 10 kuruş ceza ödemek zorundaymış. Mahmut Bey, "Ağzımızdan Kürtçe kelimeler çıktığı için çok yumurta götürmek zorunda kaldık. Ama sonunda da Türkçe'yi öğrendik. Üstelik de ilmî şekilde öğrendik. Ama bu olay bizim nerelerden nerelere geldiğimizin de önemli bir göstergesi" dedi.