Ortak nokta
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Meclis kulisinde gazeteci ve milletvekilleriyle sohbet ederken, ilginç bir soruyu gündeme getirdi. Uzunırmak, "Söyleyin bakalım, siyasetçiyi de sineği de öldüren ortak şey nedir?" Orada bulunanlar bir süre düşünüp net bir cevap bulamayınca Ali Bey'e dönüp, "Neymiş?" diye sordular. Ali Bey, "İkisini de gazete öldürür. Gazetede çıkan bir haber siyasetçi için ölüm niteliğinde olabilir. Onun siyaseten ölümü olabilir. Aynı şekilde bir sineği de elinize aldığınız bir gazeteyle vurup öldürebilirsiniz. Ortak nokta gazetedir" dedi. "Beni oyalıyorsun vekilim!" AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal ile Meclis kulisinde sohbet ederken laf döndü dolaştı hem vatandaşın olur olmaz isteklerine hem de cinliğine geldi. Şirin Bey de bunun üzerine başından geçen hoş bir anıyı paylaştı. Seçim çalışmaları sırasında bir grup vatandaşla bir araya gelmişler. Vatandaş sözü almış, hayat pahalılığından trafik sorununa, geçim zorluğundan emekli maaşının azlığına kadar birçok şeyden yakınmaya başlamış. Şirin Bey bunun arkasından ne gelecek diye beklerken, vatandaş ağzındaki baklayı çıkarmış: "Vekilim, ben yalnızım, hayat yalnız geçmiyor. Beni evlendirin" demiş. Şirin Bey böyle bir talep karşısında önce ne diyeceğini bilememiş sonra da "Bak kardeşim, şurada seçimlere 10 gün falan kaldı. Bu işler öyle aceleye gelmez. Biraz bekle bir çaresini bulmaya çalışırız" demiş. Tabii uyanık vatandaş "Vekilim sen beni oyalıyorsun" diyerek cevaptan hiç memnun olmadığını belli edip oradan ayrılmış. Türkan Şoray BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 2013 bütçesinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmelerinde hükümeti Şanlıurfa kaynaklı anekdot ile eleştirdi. Genel Kurul'daki tartışmalara kısa bir mola verilmesine neden olan Urfalı'nın hikâyesini Önder şöyle anlattı: "Urfalının birisi hastalanmış, Ankara'ya hastaneye getirmişler. Bir kadın profesör asistanlarıyla 'vizit' yaparken Urfalının başucuna gelmiş, klinik tabloyu asistanlarına özetliyormuş: 'Beniz soluk, nefesi hırıltılı, gözler çökmüş, avurtlar çökmüş, rengi kaçmış, derisi büzüşmüş' falan demiş. Urfalı şöyle gözünü yarım bir şekilde açmış, güçlükle bu tabloyu özetleyen hocaya bakmış ve şu sözler dökülmüş ağzından: Zannedersin kendisi Türkan Şoray!..