Meclis'in 16 Temmuza kadar çalışması yönünde karar alınmasından sonra yoğun bir çalışma temposuna giren iktidar milletvekilleri ile AK Parti grup yönetimi arasında 'Meclis'e devam' konusunda tam bir köşe kapmaca yaşanmaya başladı. Muhalefetin, çalışmaları engellemek için sık sık yoklama, karar yeter veya toplantı yeter sayısı istemesi Meclis çalışmalarının aksamasına neden oldu. Yeterli sayıya ulaşmak için her seferinde kulislere veya bahçeye çıkarak 'Oylama var' diye çağrı yapan AK Partinin grup yöneticileri ise çağrıya uymayan milletvekilleri için farklı yöntemler uygulamaya başladı. Ziyaretçileri nedeniyle genel kurula giremeyen milletvekillerine grup başkanvekillerinin 'Arkadaşlar sevenleriniz içeride sizi bekliyor" diye seslenmesi dikkat çekti. Milletvekillerinin de bu çağrı karşısında 'Sevenlerimizi bekletmeyelim' diyerek Genel Kurul çalışmalarına katıldığı görüldü. Bazı milletvekilleri ise "Aslında Genel Kurul'a giren bakan olacak' deseler kimse o salondan çıkmaz" diye espri yaptı. Yok artık!.. AK Parti Bursa Milletvekili Sedat Kızılcıklı, geçen hafta gece 24:00 sularında kızı ve yeğeniyle Ankara'ya gelmek üzere yola çıkacağı sırada cep telefonu çalmış. Arayan bir STÖ başkanı imiş. Sedat Bey, yola çıkacağını söylemesine rağmen önemli olduğunu söyleyince "Buyur gel" demiş. STÖ Başkanı, biri öğretmen üç kişiyle birlikte gelmiş. "Arkadaşımızın önemli bir problemi var" diyerek öğretmeni göstermiş. Öğretmen, Artvinli olduğunu, oraya yerleşmek istediğini, Yurt-Kur'da boş bir müdürlük bulunduğunu, başvuru yaptığını, şartlarının tuttuğunu anlattıktan sonra "Bana yardımcı olur musunuz?" demiş. Sedat Bey de "Görüşüp bilgi alır sizi ararım" demiş. Ankara'ya gelen Sedat Bey, Yurt-Kur Genel Müdürü'nü aramış ve "Durumu uygunsa bir bakarsanız sevinirim" demiş. Genel Müdür de "Kendisi bana gelsin yüz yüze konuşalım, durumuna bakalım" cevabını vermiş... Vatandaşın talebini yerine getirmenin rahatlığıyla Sedat Bey, öğretmeni aramış ve Ankara'ya gelmesi gerektiğini söylemiş. İşte ne olduysa ondan sonra olmuş. Gece yarısı önemli diyerek kendisiyle görüşen öğretmen "Ben şu anda Ayvalık'ta tatildeyim. Yerime başka birini göndersem olur mu?" demiş. Sedat Bey, bu cevap karşısında şok olmuş ama "Ben sizin işinizi ciddiye aldım, siz ne kadar ciddiye alırsınız bilemem. İster gidin ister gitmeyin" deyip telefonu kapatmış. Ama bu cevap Sedat Bey'i o kadar rahatsız etmiş ki, öğretmeni kendisine getiren ve STÖ başkanını aramış. Olayı, bir çırpıda anlatmış ve "Sen bu kişiyi ne kadar tanıyorsun" diye sormuş. Karşıdan "evet ayıp etmiş" gibi rahatlatıcı bir cevap bekleyen Sedat Bey, aldığı cevapla ikinci bir şok daha yaşamış: "O öğretmeni ben tanımıyorum ki. Size geldiğimiz gece tanışmıştık. Bir problemi olduğunu söyledi ben de aldım size getirdim. Kim olduğunu bilmem bile!"