Siyasetin iki yüzü

A -
A +

CHP'de olağan kurultaya günler kala Deniz Baykal'ın istifası ile partide başlayan hareketlilik Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla daha da arttı. Genel Merkez'de Baykal'ın yanında kalmaya devam edenler ile Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekleyenler oldu. Kurultay çalışmalarının yoğunluk kazandığı günlerde binanın katları da adeta siyasetin iki yüzünü ortaya koydu. Neredeyse bir hafta 10 gün önce pek çok parti yöneticinin kapısında bekleyen çok sayıda partili, baktık ki artık Kılıçdaroğlu'na destek veren Önder Sav'ın kapısında. Baykal'ın yanında kalmaya devam eden isimlerin kapısında ise sessizlik ve tenhalık hakim. Bu da herhalde siyasi tavırların ne kadar kolay değiştiğinin en büyük göstergesi olsa gerek. Maliye bakanı gülerse!.. Maliye bakanları hükümetlerin en cimri bakanları olarak bilinir. Çünkü, hemen hemen tüm kurumlar ek ödenek için bakanlığın önünde kuyruk oluşturur ama maliye bakanları bütçe dengelerini gözettiği için bu talepleri pek dikkate almaz. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bütçe dengelerinin dışına çıkmamak için adeta bir savaş veriyor. Geçtiğimiz günlerde Meclis'te Şimşek'i etrafına gülümserken gören Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek "Sayın Şimşek dikkatli olun, maliye bakanlarının gülümsemesi ek ödenek anlamına gelir. Yanlış anlaşılmasın" uyarısında bulundu. Şimşek ise "Aman aman gülmeyeyim o zaman" diyerek espri yaptı... Çantası Başbakan'da çıktı Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun çantasını nerede bıraktığını bilemediği için başına gelmeyen kalmıyor. Başbakan Erdoğan da bunu bildiği için son Anayasa görüşmeleri sırasında Çubukçu'ya şaka yaparak 3 saat boyunca çantasını arattırdı. Meclis çalışmaları sırasında çantasını Genel Kurul salonunda veya kuliste bırakarak oylamalara katılan Çubukçu, salona geri döndüğünde çantasının Bakanlar Kurulu sıralarında olmadığını gördü. Çantasını içeride bıraktığından emin olan Çubukçu, bakan arkadaşlarına, milletvekillerine ve görevlilere çantasını görüp görmediğini sordu ama bir türlü bulamadı. Çubukçu, başına gelen olayı "Üç saat boyunca uğraştım. Sonra çantanın Başbakan'ın odasında olduğunu öğrendim. Sonradan anlattılar, ben çantayı bırakıp gidince Başbakan, Ali Babacan'a 'çantayı al, korumalara ver, götürsün' demiş. O da korumalarla Başbakan'ın odasına göndermiş. Kimse renk vermedi. Ben arandım durdum. Başbakanın şakasının mağduru oldum" diye anlattı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.