CHP Genel Merkezine Demokrat Parti tabelası da asarlar mı?

Sesli Dinle
A -
A +

Bunu da mı görecektik dedirten gelişmeler yaşanıyor bugünlerde.

 

CHP Genel Merkezinden aşağıya sarkıtılan dev bir pankart ve üzerinde Demokrat Parti lideri merhum Menderes’e özenen bir Kılıçdaroğlu pozu ile altında ‘Yeter! Söz milletindir’ yazısı.

 

Geçtiğimiz yerel seçimlerde Mansur Yavaş ile birlikte bozkurt işareti ile Mamak’ta kitleleri selamlayan Kılıçdaroğlu şimdi de ısrarla CHP’li ülkücülerden bahsediyor.

 

Taha Akyol’dan ‘Peki, ama hangi Kılıçdaroğlu?’ ismiyle en azından bir köşe yazısı bekliyorum ama sanırım Taha Bey şimdilerde daha farklı gündemleri kaleme almak ile meşgul.

 

O zaman biz soralım ‘Peki, ama hangi Kılıçdaroğlu?

 

Aslında işin sırrı yüzde 51 üzerine ihdas olunmuş yeni Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi.

 

Aylardan bu yana bilmem kaç defa toplanıp, kayda değer tek bir gündem ortaya koyamayanların ısrarla temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze parlamenter sistemi getirmelerinin sebebi işte bu daralmışlık. Yoksa Kılıçdaroğlu gibi partisini tek adam zihniyeti ile yöneten, yapılması gereken parti kurultayını dahi erteleyen bir lider, neyin ne olduğunu anlamayacak kadar naif mi?

 

Canan Kaftancıoğlu’ndan İmamoğlu’na Menderes’in kabrinin önünde tespih tanesi gibi dizilmelerinin ve Menderes’i ölüm yıl dönümünde ellerini semaya kaldırarak anmalarının başkaca bir gerekçesi olabilir mi?

 

 

 

‘Yeter! Söz milletindir’ pankartı oradan bir haftaya iner

 

 

 

Olanı ve biteni şu ana kadar anlama gayretim vardı ta ki CHP Genel Merkezinden sarkan ‘Yeter! Söz milletindir’ pankartını görene kadar.

 

Bu CHP’nin açık kimlik inkarıdır, Menderes’in kabrinde edilen dua gibi tevil edilemez.

 

 

 

CHP tabanı son derece rahatsız

 

 

 

Eyyam yaparak gideceğiniz yolun sanırım sonundasınız Kemal Bey, size o pankartı oradan üç vakte kalmaz indirtirler zira bu kadarı da çok fazla.

 

Bu toplum ve kendi parti tabanınız hem kilisede mum yakmanıza hem de dönüp camide safa girmenize daha fazla sessiz kalmayacak. O zaman partinin tabelasını da değiştirin ve Demokrat Parti yapın, böylece sağ tabandan devşireceğiniz oyu birkaç puan daha arttırırsınız.

 

 

 

Millet hafızasız mı?

 

 

 

Kemal Bey istiyor ve zannediyor ki her kesime mavi boncuklar dağıtan siyaseti kimsenin dikkatini çekmez, Kemal Bey de Hakkâri’de ayrı, Yozgat’ta ayrı, İzmir’de ayrı konuşarak bu işi götürür ama bu büyük bir yanılgı.

 

Bakın, sizden yüz bulan Mehmet Bekaroğlu yazdığı paylaşımı silmek zorunda kaldı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller kendi zaviyesinden Bekaroğlu’na cevaplaması gereken sualler tevcih ediyor fakat Bekaroğlu’ndan çıt yok.

 

Altılı Masa’nın ortak adayı olarak ortaya çıktığınızda sizden yazılı program isteyecekler, Suriye siyasetiniz ne olacak, YPG ve PKK ile olan mücadele stratejiniz ne olacak?

 

Tezkere konusunda ne düşündüğünüzü açık açık anlatmak zorunda kalacaksınız.

 

Yani hem mum yakıp hem safa giremeyeceksiniz.

 

Bununla sınırlı kalsa iyi, muhtarlıklara kadro açarak muhtarlıklarda neyin evrakını gençlere tutturacaksınız size soracağız.

 

Sahi, Kemal Bey son zamanlarda kaç kez muhtarlığa gittiniz ve e-Devlet uygulamasından ne kadar haberdarsınız?

 

Bugün Türkiye’de e-Devlet üzerinden yüzlerce işimizi herhangi bir kuruma gitmeksizin halledebilirken, üniversite bitirmiş insanımıza reva gördüğünüz kadro evrak kâtipliği mi?

 

 

 

Jeremy Rifkin bile sizin bu söylemleriniz karşısında iflas eder

 

 

 

Büyük reklamlar ile Türk kamuoyuna tanıttığınız Jeremy Rifkin bu dahiyane istihdam oluşturma fikrine ne diyor?

 

Haydi diyelim ki Rifkin herhangi bir mütalaada bulunmadı, yıllarca bu ülkenin ekonomisinin direksiyonunda bulunmuş Babacan mesela ne diyor sizin bu dahiyane fikirlerinize?

 

 

 

Erdoğan bu yüzden kaybetmez

 

 

 

Bir taraftan Türkiye’yi savunmadan enerjiye, ulaşımdan nükleere şaha kaldıran, son 20 yılda hem vesayet odakları ile mücadele verip hem de yüz senelik altyapı hizmetlerini milletinin hizmetine sunan bir Erdoğan var, diğer taraftan CHP gibi asırlık bir partiyi kendi kimliğinin dışında her yere savuran, evrak kâtipliği kadrosu ile istihdam sorununu çözebileceğini düşünen vizyonsuz bir tekaüt olarak Kılıçdaroğlu var.

 

Bu millet iki lider arasında bu kadar farklılaşan bir tarz-ı siyasette kimi nereye koyacağını bilir.

 

Hâlâ, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür diyerek bundan fayda sağlanabileceğini düşünen, 28 Şubat günlerindeki gibi düzmece haberler ile kamuoyunu galeyana getirebileceğini düşünen ve yazan bazı kalem ve kelambazlar varsa, onlara diyeceğimiz şey şudur: Eski hâl muhal, ya yeni hâl veya izmihlal.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.