Türkmen gazı ne kadar mümkün?

Sesli Dinle
A -
A +

Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan’ın tarafsızlığını ilan edişinin yirminci yılı münasebeti ile Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat şehrindeydi. Başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyadan liderlerin iştirak ettiği bu toplantı vesilesi ile Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında enerji ve altyapı merkezli önemli anlaşmalar imzalandı.

 

Kuşkusuz bu anlaşmayı imza aşamasına getirmek sanıldığı kadar kolay olmadı, hâlâ da imza sonrası ne kadar hayata geçecek, önüne ne gibi müşkülatlar çıkarılacak hep birlikte göreceğiz.

 

Başta İran ve Rusya olmak üzere, önümüzdeki süreçte mezkûr projenin hayata geçirilmemesi için birçok merkezden farklı hamlelerin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın.

 

 

 

Neden zor başarıldı?

 

 

 

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Hazar Denizi’ne kıyıdaş devletler arasında paylaşım sorunu oluştu. Rusya, Azerbaycan, İran, Türkmenistan ve Kazakistan arasındaki bu ihtilafların çözülmesi yıllarca sürdü. Hazar Denizi'nin göl mü yoksa deniz mi olduğu konusu da dâhil uzunca süre ihtilaflar devam etti.

 

 

 

Göl mü deniz mi?

 

 

 

Deniz kabul edildiğinde, uluslararası deniz hukuku mucibince ülkeler kıyı uzunluklarına göre pay alacaklardı, göl kabul edilirse Hazar’ın beşe taksimi gerekecekti. Sonunda orta bir noktada anlaşılarak Hazar’ın dibi kıyıdaş devletler arasında taksim edildi. Bunun dışında kıyıdaş devletlerin karasuları ve münhasıran istifade edecekleri alanlar da belirlendi.

 

 

 

Neden bu kadar önemli?

 

 

 

Şayet bu ihtilaflar çözülmemiş olsaydı, Azerbaycan ile Türkmenistan’ı bir masa etrafında oturtmak dahi pek mümkün olmayacaktı. Hamaset üzerinden siyaset, reel politiğin etken olduğu alanlarda işe yaramıyor, kardeş ülkeler dahi olsalar devletlerin birincil önceliği her daim kendi çıkarları.

 

Hazar Denizi'ndeki alanların taksim edilmesini sağlayan 2018 tarihli anlaşma öncesinde, Türkmenistan’ın Osman ve Hazar olarak adlandırdığı bölgeler ile Azerbaycan’ın Çırağ ve Azeri olarak isimlendirdiği alanlardaki ihtilaflar her iki ülkeye de patinaj çektirtti.

 

 

 

Konjonktür son derece elverişli

 

 

 

Bugün imza altına alınan anlaşma, aslında enerji açısından son derece önemli bir anlaşma. Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali sonrası Rus petrol ve doğalgazına konulan ambargo ve kotalar, TANAP boru hattı üzerinden gelen Azerbaycan gazını son derece kıymetli hâle getirdi.

 

TANAP üzerinden taşınan 16 milyar metreküplük doğalgazın, 31 milyar metreküpe çıkarılması çalışmaları önümüzdeki süreçte hızlanacak.

 

Tükettiği gazın yaklaşık yüzde kırklık bir kısmını Rusya üzerinden tedarik ettiği için enerji güvenliği sıkıntıda olan Avrupa’nın, işte bu sıkıntısını aşabileceği en kestirme çözüm Türkmen gazı ve TANAP. Kuşkusuz her iki proje acil devreye alınsa dahi, Avrupa’nın Rusya’dan tedarik ettiği gaz miktarına erişmesi mümkün olmasa da Avrupa rahat bir nefes alacak.

 

 

 

Türkmen gazının devreye alınması ve önündeki müşkülatlar

 

 

 

Bu durumda Trans-Hazar olarak uzunca bir zamandan bu yana konuşulan Türkmen gazının, Hazar Denizi üzerinden Azerbaycan’a ve oradan da Türkiye üzerinden dünya piyasalarına nakli konusu son derece değerli hâle geldi.

 

Dünyadaki doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde dörtlük kısmına sahip olan Türkmenistan, mevcut hâliyle dünyada altıncı doğalgaz zengini bir ülke. Türkmenistan 13,6 trilyon metreküp gaz rezervi ile Azerbaycan’ın sahip olduğu potansiyelin yaklaşık altı kat büyüğü.

 

Şayet bir Trans-Hazar boru hattı mümkün olabilirse, Türkmenistan’ın Avrupa’ya yıllık 50 milyar metreküp doğalgaz göndermesi mümkün olabilecek.

 

 

 

Peki bir boru hattı mümkün mü?

 

 

 

İşte tam burada İran ve Rusya’nın, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın bir boru hattı inşa etmesine ne kadar sıcak bakar sualinin cevabı önem kazanıyor.

 

Hazar’ın hukuki statüsünü belirleyen 2018 tarihli anlaşmada, kıyıdaş devletlerin boru hattı döşeme haklarına değinilse de bunun Hazar’ın kirletilmemesi ve çevre hassasiyeti gibi ucu açık bir şarta bağlanmış olması son derece sorunlu bir madde.

 

Rusya ve İran’ın işte tam bu noktadan itiraz edebilecekleri biliniyor, hatta önümüzdeki süreçlerde bir sabotaja kurban giden Kuzey Akım doğalgaz boru hattı projesinin karşılığı tam bu noktadan verilebilir.

 

Bunun dışında, bulunduğu coğrafyada ilişkilerini Rusya, Çin ve İran ile bir denge dâhilinde götürmek isteyen Türkmenistan, bu coğrafya üzerinden gelebilecek baskıları ne derecede kaldırabilecek hep birlikte göreceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.