Hangi yazar hangi kalemle yazar? Ehl-i kalemin enteresan hikâyeleri kitap oldu
Muhittin Şimşek, kalemlerin hikâyelerini ve edebiyattaki yerini “Tarihi Yazan Kalemler” adlı kitabında anlattı: Asaf Hâlet Çelebi cebinde 20’den fazla kalem taşırmış. Necip Fazıl divit ve dolma kalemle eser yazmış, Orhan Veli ise kurşun kalemi tercih etmiş.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Dijitalleşme ile kalemler hayatımızdan yavaş yavaş çıkıyor. Artık birçoğumuz kâğıt kalemle yazmaz olduk. Daha da enteresanı kalemle hiç bağ kurmamış bir nesil geldi…
Ancak mazide kalemler hayatımızda önemli yer tuttuğu gibi farklı manalar da taşıyorlardı; hem sosyoekonomik seviyeyi yansıtıyorlar hem de sahiplerinin karakterleri hakkında ip uçları veriyorlardı. Öte yandan bazı kalemler, büyük edebî eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuş, bazıları ise tarih yazmışlardı. Yani kalemlerin arkasında büyük hikâyeler vardı…
Aralarında meşhur simalara ait nesnelerin de bulunduğu ciddi bir kalem koleksiyonuna sahip olan Muhittin Şimşek, tarihteki mühim kalemlerin o hikâyelerini yazdı! “Tarihi Yazan Kalemler” adlı eser, Alfa Yayınları etiketiyle okura sunuldu.
Tam bir kalem sevdalısı olan yazar Şimşek, tükenmez kalemi vefasız görüyor ve kâğıt mendile benzetiyor ama dolmakalemi yâr kabul edip “Oysa dolma kalem öyle mi? Bağ kurarsın onunla… Masamda her çeşit dolma kalem bulunur” diyor. Şimşek, kurşun kalem kullananların ise daha hoşgörülü olduğuna dair kanaatini ifade ediyor. Ardından kendi hatıralarıyla dolu birçok hikâye anlatıyor okuyucuya. Tabii, bu arada bazı “tartışmalı” tarihî mevzulara da girip kendi zaviyesinden görüşler beyan ediyor.
ÇAPULCU MU KALEMCİ Mİ?
Eserden öğrendiğimize göre yazar Asaf Hâlet Çelebi dolma kalem tutkunlarından biriymiş. Dar imkanlarına rağmen durmadan kalem satın almış. Öyle ki cebinde 20’den fazla kalem taşır, dolma kalemlerini kendisi tamir edermiş. 6-7 Eylül hadiselerinin yaşandığı günlerde ise kalemini muayene için bir kâğıda “ince narince” yazmış. Polisler kendisini dükkanlara giren çapulculardan biri sanıp yakalayınca, cebindeki kalemlerin yağma malı olmadığını zor ispatlamış!
DOLMA KALEM AŞKI
Yazarların kalemle olan irtibatları başka başka olmuş. Rivayete göre Necip Fazıl Kısakürek birçok meşhur şiirini mürekkebe batırdığı divit kalemle yazmış. Sonra uzun yıllar dolma kalem kullanmış. Tanpınar’ın da dolma kalem takıntısı varmış. ‘Kurşunla’ yapamayan, tükenmezi zinhar sevmeyen yazar, bir mektubunda dolma kalemini kaybettiği için “Beş Şehir” eserini tamamlayamadığından yakınmış.
Kimi yazarlar ise kurşun kalemleri sevmiş. Mesela Attilâ İlhan, Yaşar Kemal ve Orhan Veli gibi isimler eserlerini yazdıkça küçülen bu kalemle kaleme almış! Yakın zamanda hayatını kaybeden Mario Levi, eserlerini dolma kalemle yazar sonra dijital ortama aktarırmış.
Mütevazı bir şahsiyeti olan Aziz Sancar, kendisini Nobel’e götüren hesaplamaları yine mütevazı bir tükenmez kalemle yapmış.
DOLMA KALEMCİ SİYASİLER
Politikacılar arasında da dolma kalem sevdalıları varmış. Mesela Bill Clinton, çok sayıda kaleme sahipmiş ama pek kullanmazmış. V. Putin Montegrappa kullanır, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise önemli imzalarını Montblanc marka kalemle atarmış.
Deniz Gezmiş’in de idamı sonrası ailesine teslim edilen torbadan iki basit kalem çıkmış; biri tükenmez, diğeri kalın keçeli kalemmiş.
CAMİ ALEMİNE KONAN KALEM
Kalemler vakti zamanında cami de süslemiş. Eserden öğrendiğimize göre; Kanuni Sultan Süleyman devri defterdarı Nazlı Mahmud Paşa, Mimar Sinan’a bir cami yaptırmış ama alemini kendisi dizayn etmiş. Hattat olan Defterdar Mahmud Efendi, caminin aleminde hilallerin birleştiği yere madenî bir kalem ve hokka koydurmuş. Ancak kalemin akıbeti iyi olmamış; 1766 depreminde kaybolduktan sonra yenilenmiş ama son devirde tekrar yok olmuş.
Osmanlıda kalemlerin içinde olduğu gelenekler de varmış. Mesela hat sanatına başlayanlar ilk açtıkları kamış kalemi, bir beze sararak büyük hat üstadı Şeyh Hamdullah’ın Üsküdar’daki kabrinin olduğu ve “Hattatlar Sofası” diye anılan yere gömermiş. Bir müddet sonra kamış kalemi oradan çıkarır ve meşke başlarmış.
Sultan II. Abdülhamid, belgelerin ne kadarını bizzat imzalamıştır bilinmez ama onun ihtişamlı bir yazı takımı varmış. Şimdilerde Yıldız Sarayı’nda teşhir edilen yazı takımına, Sultan’ın ahşap merakı yansımış.
'da Takip Edin!
