Haftanın kitapları | Kötülüğün farkına varmak

Haftanın kitaplarında bu hafta “Peterburg Öyküleri”, “Kahve Sözlüğü” ve “Kötülük Psikolojisi ve Toksik İlişkiler” okurları bekliyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Haftanın kitaplarında bu hafta 3 kitap öne çıkıyor.
PETERBURG'DAN HİKAYELER...
Rusya’nın batısında yer alan Peterburg, edebiyatta köklü ve dünyaca meşhur bir geleneğe sahip oldu. Dostoyevski, Tolstoy, Puşkin gibi usta kalemler, eserlerine mekân yaptıkları şehri, insan ruhunun karmaşıklığının yansıması olarak da gördüler. Dostoyevski şehrin yapay olduğunu vurgulayarak ona “Dünyanın en tasarlanmış şehri” demişti. Peterburg’u bugün yaşayan ve yaşatan çağdaş kalemlerin hikâyeleri ise bir kitapta toplandı. Türkiye’de bu sahadaki ilk çalışma olan Alfa Yayınları etiketli “Peterburg Öyküleri”, Uğur Büke’nin editörlüğünde bir araya geldi. Genç Rus yazarların öykülerini bir araya getiren ve genç çevirmenlerin tercüme ettikleri eser, okuyucusunu başka bir dünyaya davet ediyor.
A'DAN Z'YE KAHVEYE DAİR
Üç defa İngiltere barista şampiyonu olan kahve uzmanı Maxwell Colonna-Dashwood’un kaleme aldığı “Kahve Sözlüğü”, kahve müptelalarının başucu rehberi olmaya aday... The Kitap tarafından okura sunulan eserde, A’dan Z’ye kahveye dair her şey var. Eserde kahve çekirdeklerinin yetiştirilme aşamasından, kavurma tekniklerine, demleme usullerinden tadım ipuçlarına kadar her bir safha akıcı bir dille anlatılıyor. Tom Jay’in çizimleriyle süslenen eser, okurlarına evde profesyonel barista kahve yapmanın ipuçlarını veriyor. Avustralya’da bir kafede çalışırken kahve tutkununa dönüşen yazar Colonna-Dashwood, eserinde kahvenin köklü kültürünü de ortaya koyuyor ve bir fincan kahvenin birçok şeyi değiştireceğine vurgu yapıyor.
KÖTÜLÜĞÜN FARKINA VARMAK
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın “Kötülük Psikolojisi ve Toksik İlişkiler” adlı eseri okurla buluştu. Timaş Yayınları etiketiyle yayımlanan eser; kötülüğün, negatif dilin ve toksik ilişkilerin giderek yaygınlaşmasına, değer odaklı hayatın ise ortadan kalkmasına vurgu yapıyor. Kitap insanı tanımaktan, nefsi anlamaktan başlayarak içimizdeki iyicil ve kötücül eğilimleri masaya yatırıyor. Olumlu ve olumsuz eğilimlerimizin nörobiyolojisi ile mental delilerden söz ediyor. Bir yandan kötülüğe yatkın kişilik tiplerine, toksik kişilere ve kötülüğün tuzaklarına değinirken öte yandan değerler hiyerarşisinin bozulmasıyla ortaya çıkan durumlara iyi ve değer odaklı çözüm önerileri getiriyor. Tarhan, kötülüğün normalleşmemesi için önce onun fark edilmesi gerektiğini ifade ediyor.